Sözlü Anlatım Bir duyguyu, bir düşünceyi, bir konuyu söz veya yazı ile bildirmeye anlatım denir. İnsan, önce düşünceyi söze dönüştürmüş, sözlü anlatımı bulmuş, sonra yazıyı bularak yazılı anlatımı gerçekleştirmiştir. Anlatım, temelde iki kişi arasında gerçekleşen bir iletişimdir. Bu iletişimde alıcı ve verici vardır. Bu iki kişi arasındaki iletişim, sözlü veya yazılı olarak gerçekleşebilir. Sözlü iletişimde konuşan ve dinleyen, yazılı anlatımda ise yazan (yazar) ve okuyan (okur) vardır. Bir duygu veya düşüncenin, bir konunun, bir dilek veya isteğin dil aracılığıyla söz ile ifade edilmesine sözlü anlatım denir. Sözlü anlatım günlük yaşamdaki ev, okul, işyeri gibi alanlarda; topluluk önünde gerçekleşen sunum, panel, konferans gibi etkinliklere kadar geniş bir alanda kullanılır. Sözlü anlatım herhangi bir metne bağlı kalmaksızın yapılabildiği gibi, yazılı bir metnin okunması biçiminde de olabilir. Sözlü anlatım; günlük gereksinimleri karşılamanın yanında diyalog, mülakat (görüşme) gibi karşılıklı konuşmalarda; nutuk (söylev), konferans, tartışma gibi topluluk karşısında gerçekleşen konuşmalarda kullanılır. Bunlar belli bir amaç doğrultusunda gerçekleşen konuşmalardır. Sözlü anlatımda konuşanın başarılı olması için bazı konulara dikkat etmelidir: Dili doğru ve yerinde kullanmalıdır. Yapıcı ve inandırıcı olmalıdır. Seslendiği kitlenin seviyesini dikkate almalıdır. Yerine göre jest ve mimiklerden yararlanmalıdır. Sesini etkili kullanabilmelidir. Günlük yaşam temelde sözlü iletişim üzerine kuruludur. Fertlerin aile içindeki, sokaktaki, alışverişlerdeki veya çalıştığı yerlerdeki iletişimi sözlü olarak gerçekleşir çoğunlukla. Bunun yanında düşünerek sözcükleri doğru bir şekilde kullanarak yapılan düzgün konuşmalar da vardır. Diyalog, mülakat gibi karşılıklı konuşmalar; konferans, tartışma, nutuk gibi bir topluluk karşısında gerçekleşen konuşmalar buna örnek olarak verilebilir. Topluluk karşısında konuşmak, karşılıklı konuşmalara göre biraz daha zordur. Bu tür konuşmalarda konuşanda dinleyenlerin kendisini denetlediği düşüncesi hâkimdir. Bu nedenle kişi, konuşurken heyecanlanıp konuşma tarzını değiştirme riskiyle karşı karşıyadır. Ayrıca bir topluluk karşısında yapılan konuşmanın bir amacı ve hazırlık aşaması vardır. Sözlü anlatım, iletişimde yaygın olarak başvurulan bir yöntemdir. Sözlü anlatımın hem göze hem kulağa hitap etmesi, birtakım kurallara bağlanmasını gerekli kılmıştır. Sözlü anlatıma başvuran kişi: Anlatımda güttüğü amacı belirlemelidir. Ele aldığı konuyu sınırlamalı, konu dışına çıkmamalıdır. Diline ve üslubuna özen göstermeli; açık, yalın, duru, akıcı ifadeler kullanmalıdır. Görünümüne dikkat etmeli; ciddi, derli toplu bir görünüm sergilemelidir. Vurgu ve tonlamalara dikkat etmeli, jest ve mimiklerini konuya uygun olarak kullanmalıdır. Anlatımını destekleyecek belge, grafik ve slaytlar kullanmalıdır. Kullanacağı malzemeleri (kürsü mikrofon, slayt makinesi, bilgisayar, CD vb.) kontrol etmelidir. Sabırlı ve hoşgörülü olmalı, sert ve kırıcı hareketlerden, kişiliklere saldırmaktan kaçınmalıdır. Nezaket ve saygı kurallarına uymalıdır. Kendisine verilen süreyi aşmamalı, başkalarının konuşmalarına gereksiz müdahalelerde bulunmamalıdır. Anlatımını gerçekleştirdikten sonra gelebilecek sorulara tartışmaya yol açmadan açık ve net cevaplar verebilmeli, bu cevaplar doyurucu olmalıdır. Sözlü anlatım türleri şunlardır: Konferans Açık Oturum Sempozyum (Bilgi Şöleni) Panel Forum Münazara Söylev (Hitabet, Nutuk)
Elinize sağlık emek harcanmış ancak sözlü anlatım türlerini tablo yerine tek tek açıklasaydınız daha iyi anlaşılırdı. Yanıtla
Sözlü anlatımın yanı sıra yazılı anlatıma da değinseniz iyi olurmuş. Tam olarak yeterli bulmadım. Yanıtla