Tezkire

Tezkire, “zikredilen, zikri geçen” anlamına gelen bir kelimedir. Kişilerin biyografisini çeşitli yönleriyle ele alan eserlere de tezkire denir. Bir başka deyişle ünlü kişilerin yaşam öykülerinin toplandığı eserlerdir. Divan edebiyatındaki tezkire, günümüz edebiyatında biyografinin karşılığıdır. Bu eserler mensur yazılmakla birlikte içinde manzum kısımların yer aldığı tezkireler de vardır. Tezkireler bugünkü edebiyat tarihlerinin ve şiir antolojilerinin yerini tutmaktadır.

Tezkireler, çağının bir edebiyat ve kültür ürünüdür. Yazıldığı çağın sosyal, kültürel, sanatsal ortamını içerir. Aynı zamanda günümüz araştırmaları için değerli birer belge ve kaynak durumundadır.

Edebiyatımızdaki ilk tezkire örneği, Ali Şir Nevai’nin “Mecalisü’n Nefais” adlı yapıtıdır. Latifi nin “Tezkiretü’ş Şuara” adlı yapıtı süslü nesir örneğidir. Sinan Paşa’nın “Tezkiretü’l Evliya” adlı yapıtı da evliyaların yaşamlarının yer aldığı bir tezkiredir. Bunun yanında Sehi Bey’in “Heşt Behişt” adlı tezkiresi vardır. Âşık Çelebi de tezkire yazarlarındandır.


22 Yorum Var: “Tezkire

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir