Edebiyat Öğretmeni

Servet-i Fünun ve Fecr-i Ati Edebiyatı Test-5

Saf ve durgun… Hani akşamki coşku, heyecan?

Bir çocuk ruhu kadar unutkan

Bir çocuk ruhu kadar şimdi aydınlık, lekesiz,

Uyuyor mavi deniz

1. Tevfik Fikret'e ait olan bu dizelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

A) Serbest müstezat nazım şekliyle yazılmıştır.

B) Dizelerdeki yargılar, konuşma dilindeki akışa uygundur; şair, nazmı nesre yaklaştırmıştır.

C) Noktalama işaretleri, onlara özel anlam yüklenerek kullanılmıştır.

D) Doğa betimlemesi yapılmış, deniz kişileştirilmiştir.

E) Dörtlük nazım birimi ve hece ölçüsü kullanılmıştır.

 

2. Aşağıdakilerin hangisinde verilen eserler, Servet-i Fünun sanatçılarına aittir?

A) Kara Bela – Zehra

B) Zavallı Çocuk – Şair Evlenmesi

C) Siyah İnciler – Aşk-ı Memnu

D) Karabibik – Mürebbiye

E) Araba Sevdası – Zemzeme

 

3. Ben onun gibi, Fransız şairlerini taklit etme ihtiyacı duymadım. Bir parnasyen, hiçbir zaman hayalimdeki şair olmadı. Onunki gibi ağır bir dili asla kullanmadım. Yazdığım şiiri herkes rahatlıkla okuyabilmeli. Onun "Elhan-ı Şita" şiirini anlayabilmek için sözlüğü yanınıza koymalısınız. Ağır ve anlaşılmaz dil kullanma, onun bağlı olduğu topluluğun da belirgin bir özelliğidir. "Hac Yolunda" ve "Tiryaki Sözleri" adlı düzyazı eserlerinde bile bu ağır dile rastlamak mümkün.

Bu parçada, eserlerinden örnekler verilerek eleştirilen şair, aşağıdakilerden hangisidir?

A) Tevfik Fikret

B) Cenap Şahabettin

C) Ahmet Haşim

D) Abdülhak Hamit

E) Yahya Kemal

 

4. Şiire Muallim Naci ve A. Hamit’in etkisinde, eski ile yeni arasında kalmış bir tarzla başladı. Kendisine özgü dil ve söyleyişi ancak Batılı şair ve yazarlarla tanıştıktan sonra buldu. O, François Coppee'nin realizmini beğeniyor ve Türk şiirine getirmek istiyordu! Önceleri bireysel duygu ve düşünceleri anlatıyor, doğayı ana temalarından biri yapıyordu, Sonra daha toplumcu bir çizgide yazmaya başladı. "Hasta Çocuk", "Balıkçılar" şiirleri bu ikinci döneme aittir. Onun şiiri, artık yalnızca gözyaşı, özlem ve acıdan ibaret değildir; toplum ve insanların dertlerini dile getirmekle yükümlüdür.

Bu parçada sözü edilen yazar, aşağıdakilerden hangisidir?

A) Namık Kemal

B) Yahya Kemal Beyatlı

C) Tevfik Fikret

D) Cenap Şahabettin

E) Recaizade Mahmut Ekrem

 

5. Fecr-i Âti topluluğu için aşağıda yapılan açıklamaların hangisinde bilgi yanlışı vardır?

A) Servet-i Fünun anlayışını, bir bildiri yayımlayarak eleştirirler.   

B) Eleştirdikleri anlayışın kötü bir taklidi olmaktan öteye gidememiş, yeni bir sanat anlayışı yaratamamıştır.

C) Şiirde sembolizmin etkisinde kalmışlardır.

D) Eserlerde yalın bir dil kullanılması gerektiğini savunmuşlardır.

E) Kısa sürede dağılan topluluğun üyelerinin çoğu, sonradan Milli Edebiyat anlayışıyla ürün vermiştir.

 

6. Romanlarında konularını aydın çevreden seçmesine karşın küçük öykülerinde halkın arasına girmeye çalışmıştır. Roman ve öykü tekniği güçlüdür, hatta Türk romanını Batılı düzeye çıkaran yazarım izdir. Yabancı sözcük ve tamlamalara çok yer vermesiyle eleştirilmiştir. Yaşamının son yıllarında bu yanlışını anlamış ve bazı eserlerinin yeni baskılarını sadeleştirerek yayımlamıştır.

Bu parçada sözü edilen yazarımız aşağıdakilerden hangisidir?

A) Recaizade Mahmut Ekrem

B) Abdülhak Hamit Tarhan

C) Mehmet Rauf

D) Hüseyin Rahmi Gürpınar

E) Halit Ziya Uşaklıgil 

 

I. Roman ve öyküde ruh çözümlemelerine önem verilmiş; gerçek anlamda realist ve natüralist eserler yazılmıştır.

II. Romanların konuları tarihten; günlük hayattan alınmış; teknik olarak başarılı eserler verilememiştir.

III. Din ve tasavvuf konularından uzaklaşılmış, toplumsal sorunların her türlüsünü konu alabilen yeni bir insanlık anlayışı işlenmiştir.

IV. Şiir düzyazıya yaklaştırılmış ve kulak için uyak anlayışı benimsenmiştir.

V. Şiirde ilk kez özel başlıklar kullanılmaya başlanmıştır.

7. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangileri Servet-i Fünun edebiyatının özellikleridir?

A) I. ile III.

B) I. ile IV.

C) II. ile III.

D) III. ile IV.

E) IV. ile V.

 

8. Çağdaş edebiyatın ünlü romancılarındandır. Servet-i Fünun döneminde ün kazanmaya başlamasına karşın farklı bir sanat anlayışı taşımıştır. İstanbul halkının yaşamını, aile geçimsizliklerini, batıl inançlarını, yaşanan sosyal krizleri mizah dehasıyla anlatmıştır. Realizm ve natüralizm akımının etkisinde olan sanatçı, toplum için sanat yapmıştır.

Bu parçada sözü edilen yazar aşağıdakilerden hangisidir?

A) Hüseyin Rahmi Gürpınar

B) Tevfik Fikret

C) Ahmet Rasim

D) Mehmet Âkif Ersoy

E) Falih Rıfkı Atay

 

9. Aşağıdakilerin hangisinde yazar, eser ve eserin türüyle ilgili eşleştirmede bir yanlışlık yapılmıştır?

A) Cenap Şahabettin – Avrupa Mektupları (gezi yazısı)

B) Tevfik Fikret – Şermin (şiir kitabı)

C) Hüseyin Rahmi Gürpınar – Ben Deli miyim? (roman)

D) Halit Ziya Uşaklıgil – Kırk Yıl (roman)

E) Ahmet Rasim – Falaka (anı)

 

Bugün açız yine evlatlarım, diyordu peder

Bugün açız yine, lakin yarın ümit ederim

Sular biraz daha sakinleşir… Ne çare "kader

Hayır, sular ne kadar coşkun olsa ben giderim

Diyordu oğlu, yarın sen biraz ninemle otur

Zavallıcık yine kaç gündür işte hasta

10. Bu dizelerden, Tevfik Fikret'le ilgili aşağıdaki yargıların hangisine ulaşılamaz?

A) "Manzum Öykü" denebilecek ürünler vermiştir.

B) Yeni nazım biçimleri denemiş, serbest müstezat kullanmıştır.

C) Şiiri, düzyazıya yaklaştırmıştır.

D) Konu bütünlüğünü sağlamış, beyit bütünlüğünü kırmıştır.

E) Divan edebiyatının konularını genişletmiştir.

 

11. Servet-i Fünun'un üç büyük temsilcisinden biridir. Şiirlerinde doğaya ayrı ve özel bir yer ayırmış, sembolizmin ve parnasizmin etkisinde kalmıştır. Düzyazıları da değişik ve renklidir. Dilin sadeleşmesine karşı olduğu için pek çok Arapça, Farsça sözcüğü, tamlamayı kullanmakta sakınca görmemiş; hatta Fransız sembolistlerinden aldığı kimi güzel söyleyişleri bile Arapça, Farsça sözcüklerle karşılamıştır.

Bu bilgilerle tanıtılan şair ve yazar, aşağıdakilerden hangisidir?

A) Muallim Naci       

B) Süleyman Nazif

C) Ahmet Haşim       

D) Cenap Şahabettin

E) Abdülhak Hamit

 

12. Herkesin anlayabileceği bir şiir, yalnızca alt düzeydeki şairlerin işidir. Büyük şairlerin kapıları, tunç kanatlı sağlam kent kapıları gibi sımsıkı durur.

Aşağıdaki şairlerden hangisi, tüm şiirlerini bu anlayışla yazmıştır?

A) Tevfik Fikret

B) Ahmet Haşim

C) Namık Kemal 

D) Ziya Paşa

E) Yahya Kemal Beyatlı

 

13. Bizim romancılarımız her nedense romanlarında geçen tiplerini incelemeye pek yanaşmazlar, romanlarında kadın kahramanlar olsa bile bunlar genel olarak kalın çizgilerle geçiştirilir. Oysa Firdevs Hanım olsun, Bihter olsun, birbirini kovalayan olaylar içinde, çok yakından izlenerek onlardaki değişim günlük gerçeklere, kişiler arası ilişkilere bağlanarak şaşırtıcı bir ustalıkla anlatılmaktadır. Ancak Nihal için aynı şeyleri söylemek çok zordur.

Bu parçada kadın kahramanlarından söz edilen yapıt ve yazan, aşağıdakilerin hangisinde verilmiştir?

A) Aşk-ı Memnu – Halit Ziya Uşaklıgil

B) Eylül – Mehmet Rauf

C) Mürebbiye – Hüseyin Rahmi Gürpınar

D) Nadide – Hüseyin Cahit Yalçın

E) Henüz On Yedi Yaşında – Ahmet Mithat Efendi

 

14. İçinde bulunduğumuz dönemin sosyal ve siyasal durumu, edebiyatımızın toplumdan uzaklaşmasında etkili oldu. Eserlerimizde hayal, acı, hüzün, hastalık gibi temaları işledik. Divan edebiyatı geleneklerini, sanat anlayışını elimizin tersiyle itip çağdaş Fransız edebiyatına yöneldik. Şiirde, anlamdan çok, biçim ve anlatım güzelliğine önem verdik. Bizim için önemli olan, "sanat için sanat" yapmaktı. Bizden sonrakiler de "Sanat, kişisel ve saygıya değerdir." diyerek aslında bizim sanat anlayışımızı devam ettirdiler.

Bu parçada, yazarın "biz" dediği kimlerdir?      

A) Servet-i Fünuncular

B) Yeni Lisancılar

C) Yedi Meşaleciler

D) Fecr-i Aticiler

E) Garipçiler

 

15. Servet-i Fünun dönemiyle ilgili aşağıdaki yargılardan hangisi yanlıştır?

A) Nesrin gelişmesinde önemli bir yer tutan gazete, yerini dergilere bırakmıştır.

B) Malumat, Mektep gibi dergiler edebiyat, sanat konularında didaktik yazılara, eleştiri ve tartışmalara yer veren önemli dergilerdendir.

C) Dergilerdeki eleştiriler daha çok "Doğu-Batı tartışması biçiminde, Tanzimat'ta başlayan Naci-Ekrem tartışmasının devamı niteliğindedir.

D) Yazarlar, kişileri gerçek yönleriyle tanıtarak hikâye ve romanlarda "teknik" başarıya ulaşmışlardır.

E) Romanlarda, olaylar çoğunlukla Anadolu'dan seçilmiş, halktan kişilere yer verilmiştir.

 

CEVAP ANAHTARI

1-E 2-C 3-B 4-C 5-D 6-E 7-B 8-A 9-D 10-B 11-D 12-B 13-A 14-A 15-E

Exit mobile version