Orhan Kemal (1914-1970)

Orhan Kemal

15 Eylül 1914’te Adana’nın Ceyhan ilçesinde doğan sanatçının asıl adı Mehmet Raşit Öğütçü’dür. İstiklal Mahkemelerinde yargılanmış siyasetçi Abdülkadir Kemali Bey’in oğludur. Babasının, 1930’da Ahrar Fırkasinı kurmak ve gazete çıkarmak yüzünden öldürülme korkusuyla Suriye’ye geçmesi üzerine, ortaokul son sınıfta öğrenimini yarıda bırakmak zorunda kalmıştır. Bir süre Suriye ve Lübnan’da yaşamış, 1932’de Adana’ya dönerek burada işçilik, dokumacılık, ambar memurluğu, katiplik yapmıştır. 1939’da ilk şiirlerini de yazdığı askerliği esnasında, komünizm propagandası yapmak suçlamasıyla 5 yıl hapse mahkûm olmuştur. Kayseri, Adana ve Bursa cezaevlerinde yatan sanatçının Bursa Cezaevinde Nâzım Hikmet’le tanışması yaşamının ve yazarlığının dönüm noktası olmuştur. Hapisten çıktıktan sonra amelelik, sebze nakliyeciliği, Adana Verem Savaş Derneğinde kâtiplik yapmış ve 1950 yılında İstanbul’a yerleşmiştir. Bu tarihten itibaren hayatını yazılarıyla kazanmıştır. Tedavi amacıyla Soyfa’ya gitmiş ve 2 Haziran 1970’te Sofya’da tedavi edildiği hastanede beyin kanamasından ölmüştür.

Edebi Kişiliği:

  • Yazdığı şiirlerle edebiyat yaşamına atılan Orhan Kemal, cezaevinde Nazım Hikmet ile tanıştıktan sonra hikâye ve roman yazmaya başlamıştır. Eserlerinde sıkıntılarla geçirdiği yaşamının büyük izleri vardır.
  • Sosyal gerçekçi anlayışın Cumhuriyet dönemindeki en önemli sanatçılarından olan Orhan Kemal, gerçek yaşamıyla paralel olarak genellikle yoksul ve sıkıntılı insanların üzüntülerini, aşklarını, mücadelelerini anlatmıştır.
  • Hikâye ve romanları kendi hayatını anlatanlar (Baba Evi, Avare Yıllar, Murtaza, Grev, Cemile), Çukurova toprak ve çırçır işçilerini anlatanlar (Bereketli Topraklar Üzerinde, Vukuat Var, Hanımın Çiftliği, Eskici ve Oğullan, Kanlı Topraklar) ve İstanbul’un yoksul insanlarını anlatanlar (Suçlu, Devlet Kuşu, Sokakların Çocuğu, Gurbet Kuşları) olarak üç grupta incelenebilmektedir.
  • Kalabalık bir kişi kadrosu oluşturmuş olan yazar, eserlerinde genellikle “küçük adamlar” olarak nitelediği işçiler, ırgatlar, fahişeler, suçlu çocuklar, mahpuslar, gardiyanlar, işçi kâhyaları, dilenciler, çöpçüler, işten atılanlar, gurbetçiler, simsarlar, emekliler, dullar, ihtiyarlar, ezilen ve sömürülen insanlar gibi birçok şahsı eserlerinde okuyucusuyla buluşturmuştur.
  • Orhan Kemal’in eserlerinde kullandığı çevre ise şahıslarına uygun olarak oluşturulmuş, hayatını zorlukla kazanan insanların yaşadığı muhitlerdir. Adana’daki işçi çevreleri, Çukurova tarlaları, İstanbul’un ikinci sınıf sayılan mekânları, hapishaneler, gecekondular yazarın kahramanlarının bulunduğu yerlerdir.
  • Orhan Kemal nasıl anlattığından çok ne anlattığını önemseyen bir yazar olduğundan üslubu, eserlerinin içeriğinin gölgesinde kalmıştır. Şive taklitlerine çokça yer veren ve her şahsı kendi ağız özelliğine göre konuşturabilen yazarın canlı ve yalın bir anlatımı vardır.
  • Hikâye, roman ve tiyatro türlerinde onlarca esere imza atan yazarın en ünlü Hikâye kitabı 72. Koğuş’tur.

Kısaca özetleyecek olursak;

  • Toplumcu gerçekçi sanatın öncülerindendir.
  • Edebiyata şiirle başlamış, Nazım Hikmet’in etkisiyle romana yönelmiştir.
  • Hızlı olay akışı ve devingenliğin ön planda olduğu yapıtlarında diyaloglara ağırlık vermiştir.
  • Türk edebiyatına işçi sınıfını getiren yazarlardandır. Özellikle Çukurova’daki işçileri anlatmıştır. Köyden kente göç eden yoksul, mutsuz insanları; toprak ağalarını, memurları, ezilen köylüleri, hapistekileri, işsizleri, sokaktaki adamın sorunlarını, Adana ve İstanbul’un kenar mahallesindeki insanların sorunlarını anlatmıştır.
  • Yapıtlarını gözlemleriyle ortaya koymuştur. Roman ve öykülerinde yaşadığı çevreyi ele almıştır.
  • “Babaevi” ilk romanıdır, çocukluk yıllarını anlatır. “Avare Yıllar”da gençliğini anlatır.
  • Hanımın Çiftliği, üç ciltlik bir romandır. İlk cildi Vukuat Var 20 günde yazılmıştır. Eser popüler kültür alanında da ilgi görmüştür.
  • “72. Koğuş, Murtaza, Eskici ve Oğulları, Kardeş Payı” adlı yapıtları tiyatroya uyarlanmıştır.

Eserleri:

  • Roman: Babaevi, Murtaza, Eskici ve Oğulları, Avare Yıllar, Cemile, Bereketli Topraklar Üzerinde, Hanımın Çiftliği, Gurbet Kuşları, Devlet Kuşu, Vukuat Var, Gâvurun Kızı, Suçlu, Sokakların Çocuğu, Kanlı Topraklar, Dünya Evi, El Kızı, Yalancı Dünya, Müfettişler Müfettişi, Tersine Dünya, Sokaklarda Bir Kız, Arkadaş Islıkları
  • Öykü: Ekmek Kavgası, Çamaşırcının Kızı, 72. Koğuş, Grev, Kardeş Payı, Babil Kulesi, Arka Sokak, Küçükler ve Büyükler, Yağmur Yüklü Bulutlar, Kırmızı Küpeler, İnci’nin Maceraları, Serseri Milyoner, İki Damla Gözyaşı, Arslan Tomsen
  • Tiyatro: İspinozlar
  • Anı: Nazım Hikmet’le Üç Buçuk Yıl

Eskici ve Oğulları: Yazar, Eskici ve Oğulları’nda topal eskici ile iki oğlunun özlemlerini, düşlerini bu özlemlerle düşleri gerçekleştirmek için verdikleri savaşı ve sonunda ellerinde avuçlarında kalanı da yitirerek çöküşlerini anlatır.

Bereketli Topraklar Üzerinde: Orta Anadolu’nun seksen evlik köylerinden biri olan Ç. köyünün bir kısım erkeği o yılda, çalışmak üzere, çeşitli iş bölgelerine dağıldılar. İçlerinden üçü de Çukurova’ya inmeye karar verdi: İflahsızın Yusuf, Köse Hasan ve Pehlivan Ali. Yusuf daha önce Sivas’a gitmiş, cer atölyesinde iki ay hamallık etmiş, şehir görmüştür; öbür ikisi ilk defa gelmişlerdir şehre. Köyde kapı komşu üç arkadaş Adana ‘da bir çırçır fabrikasına girerler; işleri ağırdır; dayanamayan Köse Hasan ölür, ikisi fabrikadan çıkarılır ve yapı işçisi olurlar. Pehlivan Ali, gönlünü ve birikmiş parasını bir şoförün metresine kaptırır. Sonradan girdiği bir ağa çiftliğinde çalışırken de bitkinlikten kendini patoza kaptırarak parçalanır, göçer. İflahsızın Yusuf, sebatla direndiği yapı işçiliğinden duvarcı ustalığına yükselmiştir. İki arkadaşını kaybetmekten acılı ve elinde öteden beri tek hayali bir gaz ocağı ile köyüne döner.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir