LYS Edebiyat Deneme Sınavı-17

1. (I) Çocuklar için Osmanlıca gezi notlarından derlenerek hazırlanan bu kitabın dili çocuk okurların daha rahat anlaması için sadeleştirilmiş. (II) Üstelik sadeleştirme metnin aslını aratmayacak bir edebî lezzet taşıyor. (III) Sadeleştirilemeyen ya da çevrilemeyen sözcüklerin yanlarına konan köşeli parantezlerin içinde gerekli açıklamalar yapılmış. (IV) Yine dipnotlarda da okur için gerekli bilgiler bir araya getirilmiş, bir de indeks hazırlanmış. (V) Bu seçkiye alınanlar içindeki en ilginç, eğlenceli ve sürükleyici metinlerin, Evliya Çelebi'nin yazdıkları olduğu açık.

Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangilerinde öznel yargılar vardır?

A) I. ve II.   B) I. ve IV.   C) II. ve V.   D) III. ve IV.   E) III. ve V.

 

2. Joyce, (I)şehrin hastalıklı sesini modern öyküye taşır. Öykülerinde, (II)üstlerinde adeta kara bulutlar dolaşan, düştüğü çıkmazlardan bir türlü kurtulamayan (III)toplumun farklı kesimlerinden insanları gözlemleyip kokuşmuş bir kentin (IV)insanın tertemiz olan ruhundan neler aşındırdığını, (V)bir portreler galerisinin ışığıyla gözler önüne serer.

Bu parçadaki numaralanmış bölümlerden hangisi, mecazlı bir söyleyiş içermemektedir?

A) I.   B) II.   C) III.   D) IV.   E) V.

 

3. Sözlü edebiyatın kulaktan kulağa fısıldanarak yayılan efsaneleri, yazının icadından sonra destanlar, masallar ve folklorik hikâyelerle sürmüş ve onların mirası, modern hikâye kültürüne kalmıştır.

Bu cümleyle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?

A) "kulaktan kulağa" sözünde ünsüz benzeşmesi ve ünsüz yumuşaması vardır.

B) "yayılan" sözcüğünde, farklı işlevlerde yapım ekleri vardır.

C) "fısıldanarak" sözcüğü, bağ eylemdir.

D) "yazının" sözcüğü, tamlayan eki almıştır.

E) "modern hikâye kültürü" sözü zincirleme isim tamlamasıdır.

 

4. Çamlıca'yı bahar ve (I)yaz aylarında (II)pek çok kez gördüm ama bu yıl sonbaharda ilk kez ziyaret fırsatı buldum. Eylül, (III)kendisini en çok da yerlere düşen (IV)sararmış yapraklarla (V)hissettiriyordu bu güzel tepede.

Bu parçadaki numaralanmış sözlerden hangisi aşağıda verilen açıklamayla uyuşmamaktadır?

A) I. söz, belirtisiz ad tamlamasıdır.

B) II. sözcük, belgisiz sıfattır.

C) III. sözcük, dönüşlülük zamiridir.

D) IV. sözcükte birden çok yapım eki vardır.

E) V. sözcükte, birden çok ses olayı vardır. 

 

5. Türk sinemasında "sanat filmi" diye çekilenlerin kaderidir boş sıralara gösterime sunulmak. Bence bunun en önemli gerekçesi, seyircinin bu filmleri anlamak için üzerlerinde ciddi ciddi düşünmek zorunda kalmasıdır. Gerçekten de sanat filmleri içerdikleri temayı bize hemen açık etmez. Hatta bazen bir konusu bile olmayabilir böyle bir filmin. Bir süre geçtikten sonra "O kimdi?", "Ne yapmaya çalışıyor?", "Adam niye böyle uzun uzun yürüyor?" gibi sorularla kafanız karışabilir. İzleyicilerin çoğu, sinema perdesi veya televizyon karşısında   eğlenceli vakit geçirme amacındadır. Ancak çoğu zaman bu filmlerden birini izledikten sonra eve neye uğradığına şaşırmış bir hâlde döner.

Bu parçaya göre sanat filmlerinin "izleyicileri neye uğradığına şaşırtması"nın nedeni aşağıdakilerden hangisidir?

A) Seyirciye mesaj verme kaygısıyla oluşturulması

B) Genel seyirci algısını zorlayan bir tarzının olması

C) Etkileyiciliğinin uzun bir süre devam etmesi

D) Anlatılanların gerçekle bağının kurulamaması

E) Seyircinin sanat birikimine yeterli biçimde katkısının olmaması

 

6. Roman sanatı belki de simgeciliğe pek yakın durmayan, pek uygun olmayan bir sanattır. Şiirde gördüğümüz özel simgesel yapıları romanda görmemiz olası değildir. Gene de birisi çıkıp deneyebilir. Ancak roman daha çok somut yaşam kesitlerinin kurgulanmasıyla elde edilir. Bu ne demektir? Romanda nesnel zaman, olay örgüsü vardır. Çok kaba bir deyişle yaşama en çok benzeyen sanatın roman sanatı olduğunu söyleyebiliriz. Bu yüzden yüzyıllar boyu hep romanlar yazılmıştır, bu romanların birtakım özel nitelikleri dışında birbirlerinden çokça ayrıldığı pek görülmemiştir. Gerçekçi romanla duygucu roman arasındaki ayrım yalnızca ve yalnızca insana şu açıdan mı yoksa bu açıdan mı bakmak gerektiğiyle ilgilidir. Duygucu daha çok içten bakarken gerçekçi daha çok dıştan bakar, tüm ayrım bu kadardır.

Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerin hangisi yoktur?

A) Karşılaştırma        

B) Kişisel görüş

C) Koşul öne sürme   

D) Soru cümlesi

E) Farklı yapıda cümleler

                                              

7. Nedense yazar ile eleştirmen birbirine karşı, birbirinden uzak iki insanmış gibi görülür. Sanatçı deyince cana yakın, yaratıcı, iyi bir insan gelir akla; eleştirmen deyince asık suratlı, bilgiç, enikonu kötü bir insan. Eleştiri sanatın bir parçası, bir yardımcısı değil de düşmanıdır sanki. Birincisinde düşünceler, ikincisinde duygular ağır basar da ondan mı, bilmiyorum, çoğu kimseye bu böyle gelir. Oysa yapıt ortaya koyma ile değerlendirme birbirinden ayrı iki iş değil bence. Kısaca —-.

Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilebilir?

A) sanatından emin olan bir sanatçı eksiklerinin ortaya vurulmasından korkmaz

B) günümüzün bütün sanatçılarını kendilerini eleştirmeye çağırıyorum

C) yapabileceklerinin sınırını bilen sanatçılar her zaman daha başarılı olur

D) yazar ve eleştirmen; aynı kaynaktan çıkmış, gürül gürül akarak yazın dünyasını besleyen iki farklı nehirdir

E) eleştirmenlerin hiçbir zaman sanatçı sayılmak gibi bir beklentisi olmamıştır

 

8. Kimi yazarlar vardır, yazdığı kitabı gürültülü biçimde sunuşunu yüz kızartıcı bulanların varlığı onu tedirgin etmektedir. Bilinci tutuldukça bütün güçlükleri göze alıp meydan okumakta bulur çıkış yolunu. Bu arada hep yanlış anlaşılıyorum, diye yakınırken enikonu dağınık, çaresiz bir yazar kimliği belirir. Niçin sürekli yanlış anlaşıldığını düşünemez artık. Kendine soru sormak yoktur bu oyunda. Sorgulama başlayınca oyun bozulur çünkü, giysilerinden soyunur yazar. Edebiyatın sözcüklerle yapılan bir yazı eylemi olduğunu öğrenmiştir ama ortaya konanların herkesi memnun edemeyeceğini getirmez aklına. Yazarın yalnızlığı kişisel bir seçimdir, karışılmaz ama yazının yalnızlığına karışıldığını unutmuştur.

Bu parçada sözü edilen yazarlarla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine karşı çıkılmaktadır?

A) Bireysel sanat anlayışını benimsemeleri

B) Yapıtlarının biçemine dikkat etmemeleri

C) Yapıtlarıyla halkın geniş bir kesimine ulaşamamaları

D) Özgünlükten yoksun yapıtlar üretmeleri

E) Değerlendirmelere karşı tavır almaları

 

9. (I) Cunda Adası'nın her sokağı buram buram Ege kokuyor. (II) Sahildeki balıkçısından çay bahçesine, tarihî Taş Kahvesi'nden yel değirmenlerine kadar her şey farklı burada. (III) Beyaz dantelli perdeler asılmış eski evlerin pencerelerine. (IV) Balkonlarından sardunyalar sarkıyor yine kutu gibi evlerin. (V) Ayvalık'tan yola çıkan tekneler pat pat sesleri çıkararak yaklaşıyor.

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?

A) I. cümledeki ikileme zarf görevindedir.

B) II. cümlede, "Sahildeki" sözcüğü ilgi eki almıştır.

C) III. cümledeki "Beyaz dantelli" sözü kurallı birleşik sıfattır.

D) IV. cümlede, tamlayanıyla tamlananı yer değiştirmiş belirtili ad takımı vardır.

E) V. cümledeki "Ayvalık'tan" sözcüğü, cümlenin dolaylı tümleci görevindedir.

 

10. Yükselmiş olan, sudan yapılma değerli taşlar arasından kesik kesik bakış fırlatarak yeşil şiltede gizlenmeyi artık bir yana bırakmış olan güneş, yüzünü açtı, dümdüz baktı dalgalar üzerinden. Düzenli bir gürültüyle dökülen dalgalar, kayalarla günlük sohbetini yaptı. Yarış alanındaki at toynaklarının çalkantısıyla döküldü. Kumsalı         elmas uçlu, çelik mavisi sularla süpürdüler. İçeri dışarı zorlamasını sürdüren bir makinenin yeğinliği ve gücüyle geri çekildiler, sonra yine yayıldılar. Mısır tarlalarına, ormanlara vurdu güneş. Irmaklar mavileşti, kıvrım kıvrım oldu; su kıyısına inen çayırlar usulca sorguçlarını kabartan kuşların tüyleri gibi yeşillendi. Yay gibi olmuş ve denetim altına alınmış tepeler, bir kemiğin kaslarla    sarılması gibi sırımlarla gerilere bağlanmışlardı sanki; yamaçlarında gururla dimdik duran ormanlar bir atın boynundaki kısa, kırpılmış yeleye benziyordu.

Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

A) Betimleyici öğeler kullanılmıştır.

B) Estetik bir anlatım benimsenmiştir.

C) Yinelemelere yer verilmiştir.

D) Karşıtlıklardan yararlanılmıştır.

E) Kişileştirmeden yararlanılmıştır.

 

11. Gerçek okur, okuduğu romanı yazarının tutsaklığından kurtarabilen kişidir. O, romanın yazarının yazılı ya da görsel basın aracılığıyla, ey okuyucular ben bu romanda şunu anlatmayı hedefledim, gibi açıklamalarına sıkı sıkı kapatır kendini. Sadece romanla baş başa kalır.

Bu parçadaki "okuduğu romanı yazarının tutsaklığından kurtarmak" sözüyle gerçek okurla ilgili anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?

A) Yazarın, romanıyla ilgili açıklamalarına, değerlendirmelerine kulak tıkamak

B) Yazarın yaşamıyla romanda anlatılanları örtüştürmeye çalışmamak

C) Romanı sadece eleştirmenlerin değerlendirmelerinin rehberliğinde okumak

D) Okuyacağı romanın yazarıyla ilgili bilgi edinmek

E) Romanı, yazarın öteki yapıtları ile ilgili bildiklerini unutarak okumak

 

12. Henrik İbsen, 1877'den itibaren mitleri, kahramanlık hikâyelerini konu edinen manzum oyunlar yazmayı bırakmıştır. Artık realist bir bakışla nesir oyunlar yazmakta; bu oyunlarda küçük burjuva kültürünü, çatışmalarını, karmaşasını, yaşam biçimini yansıtmaktadır. Diğer bir deyişle artık mekân olarak kenti, karakter olarak kentliyi seçmektedir. İbsen, karakterlerinin akıllı, cesur, sabırlı, inançlı ve dirençli olmalarını bekler; ona göre ancak böyle olduklarında kendilerinin ve toplum hayatının gerçekleri ile yüzleşebileceklerdir. Gerçeği kabul ettiklerinde ve onu göğüslediklerinde onurlu bir yaşama ulaşacaklardır. Fakat gerçeği görmek için gerçeği kendine göre değerlendirebilecek bir göze ihtiyaçları vardır. Onun kahramanları, bu göze sahiptir. Çoğunluk ise kör bir yaşam sürmektedir. Bu nedenle kurtuluşa ulaşanların sayısı azdır.

Bu parçada Henrik İbsen'le ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?

A) Farklı bir sanat anlayışına yöneldiğine

B) Düzensizlikleri ortaya koyduğuna

C) Gerçekçi bir yaklaşımı benimsediğine

D) Sorgulayıcı kahramanlar oluşturduğuna

E) Yaşantısından memnun olmadığına

 

13. (I) Virginia Woolf, çağdaşı James Joyce ve William Faulkner'le birlikte geleneksel roman anlayışına karşı çıkarak romana yepyeni boyutlar getirmiştir. (II) Bu üç yazarın adlarının bir arada geçmesinin en başta gelen nedeni "bilinç akımı" tekniğini kullanmalarıdır. (III) Tekniğin ilk uygulayıcılarından biri olan James Joyce, "Ulysses adlı" romanıyla, bu tekniği kendisinden sonra birçok yazarın kullanmasını sağlar. (IV) Bilinç akımı, bir karakterin zihinsel süreçlerinin tüm akış ve boyutlarını, bu süreçlerin bilinçli ve yarı bilinçli düşüncelerle, anı, beklenti, duygu ve rastlantısal çağrışımlarla karışmasını da kapsayacak biçimde dile getirmeyi amaçlayan bir anlatım yöntemidir. (V) Bu yöntemi benimseyen yazarlar,, romanda o güne değin benimsenen anlamdaki "konu"yu bir yana bırakmışlar, yalnızca bireyin izlenimlerini ve bu izlenimlerin getirdiği çağrışımları konu edinmişlerdir.

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?

A) I. cümlede, bir sanatçının çağdaşı kimi sanatçılarla birlikte roman anlayışında değişiklikler yaptığı ortaya konuyor.

B) II. cümlede, I. cümlede sözü edilen sanatçıların ortak noktasına yer veriliyor.

C) III. cümlede, bir yazarın genç sanatçılara yol göstermeye çalıştığından söz ediliyor.

D) IV. cümlede, tanımlama yapılıyor.

E) V. cümlede, bir tekniğin, onu tercih eden yazarları nasıl etkilediği belirtiliyor.

 

14. "Saf şiir" anlayışında şiir, yaşamın ve yeryüzünün gerçeklerinden soyutlanmaya çalışılmıştır (  ) böylece şiir, sınırlı bir azınlığın sanatı hâline dönüşmüştür (  ) Bu kuramın başlıca temsilcileri şunlardır (  ) Edgar Allan Poe, Baudelaire, Mallarme, Paul Valery ve Bremond (  ) Poe'ya göre gerçeği şiirin konusu sanmak bir yanılgıdır (  ) şiirle gerçek arasında hiçbir bağ yoktur.

Bu parçada ayraçlarla (  ) belirtilen yerlere aşağıdakilerin hangisinde verilen noktalama işaretleri sırasıyla getirilmelidir?

A) (,) (!) (:) (…) (.)     

B) (;) (.) (:) (…) (,)

C) (!) (.) (;) (…) (,)      

D) (;) (.) (:) (.) (,)

E) (,) (.) (;) (.) (.)

 

15. Charles Dickens, romanlarında ağırlıklı olarak sefalet içinde yaşayan ve var olmaya çalışan "çocukları" anlatmıştır. Çocuğu odak almasına karşın çocuk edebiyatı yapmamış, büyüklere çocukların dünyasını çizmiş, o dünyada ezilişlerini ve karşılaştıkları olumsuzlukları resmederek bu konuda büyükleri uyarmaya çalışmıştır. Taşrada yoksulluk çeken çocuğu Londra'nın sokaklarına sokmuş, şehrin kötülükleriyle de güzellikleriyle de tanıştırmış ama her zaman taşra samimiyetini öne çıkarmış, övmüştür. Onun, çocukları böylesine yoğun bir şekilde anlatması yoksulluk içinde geçen kendi çocukluğuna bağlanmıştır. Dickens'ın on bir yaşında boya fabrikasında başlayan işçi-çocuk hayatına ve yoksulluk içinde geçen ergenlik dönemine bakılırsa bu yargıların yerinde olduğu söylenebilir. Oliver Twist, David Copperfield, Büyük Umutlar yaşamının bu döneminden derin izler taşır.

Bu parçada Charles Dickens'la ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?

A) Yazdıklarında yaşantısından izler olduğuna

B) Yapıtlarıyla çocukların ilgisini çekmeye çalıştığına

C) Yapıtlarında çocuk trajedisinin baskın olduğuna

D) Şehrin hem olumlu hem olumsuz etkisini yansıttığına

E) Yapıtlarında mesaj verme çabası içinde olduğuna

 

16. Bir dergide yayımlanan ilk şiirim çok beğenildi ve ne yazık ki o şiir benim adresim hâline geldi. Sonraki yapıtlarım da ünüme ün kattı ama ben şöhreti hayatımın direksiyonuna oturtmadım. Elbette ben de ustalardan aldığım miras üzerine temellendirdim şiirimi, daha sonrasında ise bu mirası reddetmeyi bildim. Bunca yıldan sonra edebiyat sahnesinden iyice el etek çekmişken bile hiç yaşlanmayan sanatçı olarak anılıyorsam bunda o tavrın da etkisi vardır.

Bu parçada altı çizili sözlerle anlatılmak istenenler arasında aşağıdakilerden hangisi yoktur?

A) İçerikten çok üsluba önem verme

B) Kendi üslubunu bulma

C) Kalıcılığı yakalama

D) Bir yapıtıyla özdeşleşip tanınma

E) Yaşamına istediği gibi yön verme

 

17. Bir ucundan diğerine adeta açık bir hava müzesi görünümünde olan Anadolu, tarihin çeşitli dönemlerine ait sayısız arkeolojik materyali ve tarihî değeri insanlığa sunmaktadır. Bu kültürel mirasın yok olmadan ya da yok edilmeden günümüze kadar korunmuş olması, tarih boyu Anadolu insanının özverili anlayış ve tavrının ürünüdür. Anadolu insanı, tarihî mirası yok etmek yerine korumayı tercih etmiş; önceki tarihî dönemlere ait yapı ve kalıntıları, kendi ihtiyaçları doğrultusunda yeniden değerlendirerek bunların işlevselliklerini sürdürme yoluna gitmiştir. Böylelikle doğusundan batısına Anadolu'da, çeşitli din ve geleneklere ait tapınaklar, yapılar, araç ve gereçler günümüze kadar hayata tutunmayı sürdürmüştür.

Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur?

A) Gerekçe bildiren yargı

B) Benzetme

C) Kişileştirme

D) Nitelendirmeler

E) Birden çok duyuya seslenme

 

18. Yazdığı komediler, denemeler ve eleştirilerle edebiyata büyük katkılarda bulundu. Resmi, heykeli, müziği, tiyatroyu da seviyordu. Bu yüzden birçok gazete ile dergiye heykel, resim, müzik ve tiyatro eleştirileri yazdı. Oyunlarında bir öykü anlatmanın yanı sıra kendi görüşlerini de kanıtlamayı amaçladı. Bu yüzden kısa sürede birçok eleştiriye hedef oldu ama çarpıcı bir dille ve akıllıca yazılmış bu oyunlar izleyicilerce beğenilmekte gecikmedi. Eleştirilerinde ise insanların ezberini bozuyor, onları doğruları öğrenmeye davet ediyordu.

Bu parçada sözü edilen sanatçıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

A) Edebiyatın farklı türlerinde yapıt verdiği

B) Güzel sanatlara ilgi duyduğu

C) Oyunlarında fikirlerini ispatlamayı hedeflediği

D) Bütün yapıtlarının okurların beğenisini topladığı

E) Eleştirilerinde insanların sahip olduğu düşüncelerin yanlış olduğunu göstermeye çalıştığı

 

19. Kapadokya'da bir bayram sabahı… Gün ağarmak üzere. Uzaklardan gelen yabani ot ve çiçek kokuları, serin nefesine karışıyor rüzgârın. Havada bir iyimserlik, bir beklenti, bir macera heyecanı. Vadide yüzlerce insan toplanmış. Her milletten, her yaştan, her dili konuşan… Yerde, göz alabildiğine sağlı sollu uzanacak şekilde balonlar yatıyor. Uzaktan bakıldığında rengârenk kumaş toplarını andırıyor. Sanki çılgın bir kumaşçı uğramış vadiye. Çılgın ve cömert. Dükkânındaki bütün kumaş toplarını taşımış buraya, saça saça açmış. Rüzgârda her şey renkli, her şey olağanüstü, her şey ve her yer yarı rüya yarı gerçek…

Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?

A) Eksiltili cümlelere yer verilmiştir.

B) Gözlemlere yer verilmiştir.

C) Anlatıcı duygularını yansıtmıştır.

D) Düşünceler örneklerle açıklanmıştır.

E) Anlatımda tekdüzeliği kırmak için devrik cümleler kullanılmıştır.

 

20. (I) Genç Werther'in Acıları'nda Goethe, insan ruhunun bütün çelişkilerini, ihtiraslarını görünür kılmıştır. (II) İnce, kırılgan bir ruhu; bütün derinlikleri, doğallığı, sosyal yönleriyle tasvir etmiştir. (III) Napolyon'un dahi yedi defa okuduğu bu eserde Goethe aşkı, düşünceyi, felsefeyi çok güzel bir şekilde bir araya getirmeyi başarmıştır. (IV) Werther düşünen, seven, kendi ihtiraslarını tanıyan, içini kemiren duyguları bilen ama bunları bir türlü kontrol edemeyen bir insandır. (V) Goethe, Werther'de belki her insanda yaratılıştan var olan duyguları dizginleyip onları yönetecek yerde coşturduğu için intiharlara sebep olmuştur.

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?

A) I. cümlede dil, göndergesel işlevde kullanılmıştır.

B) II. cümlede, I. cümlede belirtilenler desteklenmiştir.

C) III. cümlede, tarihsel kişilikler değerlendirilmiştir.

D) IV. cümlede, bir kişilik analizi yapılmıştır.

E) V. cümlede, bir çıkarım yapılmıştır. 

 

21. "Binbir özenle hazırladığı projesini akşam jüriye sunacak." cümlesi, yan cümleciğin görevi yönünden, aşağıdakilerden hangisi ile özdeştir?

A) Kıvılcımların gitgide yayıldığını gördük.

B) Çalışmasındaki eksikliklere dikkat çektiler.

C) Bize haber verdiğinde hemen yanına gittik.

D) Yıllar sonra bizi hatırlayamamasına şaşırmadım.

E) Trenin gelişiyle herkes istasyona koşmuştu.

 

22. Bu şiirlerin (I)bende (II)çağrıştırdıklarını, (III)çala kalem yazarak anlatmam, her şeyden önce eleştiri yazılarımı okuyanlara çok büyük (IV)saygısızlıktır. Ben yazılarını (V)rastgele oluşturan yazarlardan değilimdir.

Bu parçadaki numaralanmış bölümlerin hangisinde bir yazım yanlışı vardır?

A) I.   B) II.   C) III.   D) IV.   E) V.

 

23. (I) Kurumuş yapraklarla ne yapılabilir diye düşünüyordum hep. (II) Yaprakların üzerine hat sanatı yapılıp yapılamayacağı sorusu aklıma geliyordu bazen. (III) Komşumuzun dükkânında, bu fikir üzerine benim gibi kafa yoran kaligrafi ustası bir arkadaşla karşılaştım. (IV) Heyecanlandığı her hâlinden belli olan arkadaşım, bir süre sonra yapraklarla çıkageldi. (V) Birine Kanuni'nin tuğrasını, diğerine de Yunus Emre'nin "Sev seni seveni" sözünü hat sanatıyla işlemişti.

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin yüklemleriyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?

A) I. cümleninki, birleşik çekimli fiildir.

B) II. cümleninki, anlamca kaynaşmış birleşik fiildir.

C) III. cümleninki, işteş fiildir.

D) IV. cümleninki, tezlik fiiliyle oluşturulmuş kurallı birleşik fiildir.

E) V. cümleninki, geçişli fiildir.

 

24. Aşağıdaki dörtlüklerin hangisinde lirik duyarlığın olduğu söylenemez?

A) Hani, o bırakıp giderken seni

Bu öksüz tavrını takmayacaktın

Alnına koyarken veda buseni

Yüzüme bu türlü bakmayacaktın

B) Açılan bir gülsün sen yaprak yaprak

Ben aşkımla bahar getirdim sana

Tozlu yollarından geçtiğim uzak

İklimden şarkılar getirdim sana

C) Ne zaman sevdim seni

Ne zaman aldın kalbimi

Şimdi çekip el gibi

Sen gidersen eyvallah

D) Saatler ayrılığı gösteriyordu

Elimden ellerini çektiğin zaman

Şarkılar hicazda ağlaşıyordu

Sazları küstürdü beni terk edişin

E) Güneş ufkun kenarından

Yavaş yavaş yükseliyor

Köyün yüce dağlarından

Serin rüzgârlar geliyor

 

25.

Ama sokaklarında bizim kasabanın

İdare lambası yanmaz

Göz gözü görmez, tozdan dumandan

Oysaki belediyemiz vardır

Kavga dövüş seçtiğimiz

Belediyesinde meclisimiz vardır

Vardır var olmasına

Kerpiçtir evlerimiz

Yatarız ahır sekisinde

Bir yanımızda karımız, çocuğumuz

Bir yanımızda çiftimiz, çubuğumuz

Tezek yakarız odun yerine

Saç üstüne saman yakarız

Gaz yerine

Bu dizelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

A) Gerçekçi bir anlatımla oluşturulmuştur.

B) Sessel yinelemelerle ahenk sağlanmıştır.

C) İmgesel söyleyişlere yer verilmiştir.

D) Eleştirel boyutlar taşımaktadır.

E) Öyküleyici anlatımdan yararlanılmıştır. 

 

26. Hüseyin Cahit Yalçın'la ilgili olarak aşağıdaki yargılardan hangisi yanlıştır?

A) "Kavgalarım" adlı yapıtında eleştirileri vardır.

B) Yapıtlarını realizmin etkisinde oluşturmuştur.

C) "Hayal içinde" ve "Nadide" adlı romanları vardır.

D) Makaleleriyle yeni edebiyatı savunmuştur.

E) "Edebiyat ve Hukuk" adlı çeviri makalesi, Genç Kalemler dergisinin kapatılmasına yol açmıştır.

 

27. Beş —- bir araya gelmesiyle oluşan yapıta hamse denir. Divan edebiyatında hamse sahibi olmaya çok önem verilirdi.

Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?

A) muhammesin

B) murabbanın

C) müstezadın

D) mesnevinin

E) mersiyenin

 

28.

Yokmuş o hayâl ettiğimiz âleme yol

Artık ne açıl ey gül-i ümmîd ne sol

Ey rûy-i zemin bu ye'simizden sonra

İster vîrân ol ister âbâdân ol

Bu dizelerle ilgili olarak aşağıda verilen yargıların hangisi yanlıştır?

A) Redif kullanılmamıştır.

B) Rubai türünün özelliklerini taşımaktadır.

C) Zengin uyak kullanılmıştır.

D) Yabancı kökenli sözcükler kullanılmıştır.

E) Nidâ sanatından yararlanılmıştır.

 

29. Aşağıdakilerin hangisinde aynı sanatçıya ait yapıtlar bir arada verilmemiştir?

A) Nesteren – Sardanapal

B) Demdeme – Istılahat-ı Edebiye

C) Avrupa'da Bir Cevelan – Hüseyin Fellah

D) Gülnihal – Celaleddin Harzemşah

E) Macera-yı Aşk – Taaşşuk-ı Talat ve Fitnat

 

30.

I. Tragedya                 tarihî ve mitolojik konular

II. Komedya               üç birlik kuralına uyulmama

III. Dram                    acıklı ve gülünç öğeler

IV. Orta oyunu           nükte ve cinası önemseme

V. Halk hikâyesi         nazım ve nesirden oluşma

Yukarıdaki numaralanmış yapıtlardan hangisi, karşısındakiyle ilişkilendirilemez?

A) I.   B) II.   C) III.   D) IV.   E) V.

 

31. —-, şiirlerinde Türkçülük, köy yaşamı ve memleket meseleleri gibi konuları işlemiştir. Şiirlerini sade bir dil ve hece ölçüsüyle yazmıştır. Aydınların topluma karşı sorumluluklarını yansıtmıştır.

Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?

A) Mehmet Âkif Ersoy

B) Melih Cevdet Anday

C) Mehmet Emin Yurdakul

D) Süleyman Nazif

E) Ahmet Kutsi Tecer 

 

32.

I. Halk için roman yazma hareketini başlatmıştır.

II. Eleştiri alanında Demdeme başlığı altında yayımladığı yazılar kitap hâlinde aynı adla basılmıştır.

III. Fransızcadan çevirdiği bazı şiirleri, Tercüme-i Manzume adlı bir kitapta toplamıştır.

IV. Batı edebiyatı yolunda gelişen yeni edebiyatı savunmuş, yaymaya çalışmış ve bu edebiyatın kurallarını öğreten yapıtlar ve makaleler yazmıştır.

V. Şiirde "fikrî güzellik", "hayalî güzellik", "hissî güzellik" olmak üzere üç türlü güzelliğin olduğunu söylemiştir.

Yukarıdaki numaralanmış yargılardan hangileri Recaizade Mahmut Ekrem için söylenebilir?

A) I. ve II.   B) II. ve III.   C) III. ve IV.   D) III. ve V.   E) IV. ve V.

 

33. Aşağıdakilerin hangisinde bir bilgi yanlışı vardır?

A) Yaşar Kemal'in Karacaoğlan, Köroğlu, Ala Geyik efsanelerini derleyerek yazdığı Üç Anadolu Efsanesi romanı, halk edebiyatının çağdaş edebiyat içerisindeki yerini göstermesi bakımından önemlidir.

B) Aziz Nesin ve Muzaffer İzgü, yapıtlarında halk edebiyatının zengin örneklerinden ve gülmece öğelerinden yararlanmıştır.

C) Sadri Ertem ve Sabahattin Ali, toplumcu gerçekçiliği bilinçli bir biçimde savunan, 1950'den sonra yetişen yazarlara öncülük etmişlerdir.

D) Memduh Şevket Esendal, ilk romanı olan Miras'ta II. Abdülhamit döneminde İstanbul'da yaşayan bir paşa ailesinin yaşamını ele alır.

E) Mithat Cemal Kuntay, Kurt Kanunu romanında Abdülhamit'in istibdat yönetiminin son yıllarından başlayarak II. Meşrutiyet, İttihat ve Terakki ile Mütareke yıllarının İstanbul'unu verir.

 

34. —-, birtakım doğa güzelliklerini betimleyen ve sosyal yaşamla ilgili olayları anlatan şiirler yazdı. Servet-i Fünûn dergisinin kapatılmasından sonra toplumsal olaylara ağırlık verdi. Bu dönemde sanat, bilim, teknik gibi alanlarda Batı'nın örnek alınmasını istiyordu. Hak, adalet, ulus, yolsuzluk, baskı, çalıp çırpma gibi temalarda şiirler yazdı. Divan edebiyatındaki beyit anlayışını kırarak nazmı nesne yaklaştırdı.

Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?

A) Namık Kemal

B) Tevfik Fikret

C) Ahmet Haşim

D) Süleyman Nazif

E) Mehmet Âkif Ersoy

 

35. Romandan önce öykü yazmaya başlayıp sonra ikisini birlikte yürüten —-, öykülerinde de denizden ve deniz insanlarından söz eder. Romanlarında olduğu gibi öykülerinin konularını da Ege ve Akdeniz yöresinden almıştır. Denizle ilgili öykülerinde balıkçıların denize olan bağlılıkları, deniz sevgisinin üstünlüğü, deniz insanlarının varlıklı olanlarca sömürülüşü, denize duyulan özlem gibi konuları işlemiştir.

Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerin hangisi getirilmelidir?

A) Necati Cumalı

B) Halikarnas Balıkçısı

C) Abbas Sayar

D) Kemal Bilbaşar

E) Sait Faik Abasıyanık 

 

36. İnsanlar, yaşadıkları olaylardan sonuçlar çıkarır. Yaşanarak öğrenilenler kolay kolay unutulmaz. İnsanlar, yaşayarak öğrendikleri bilgilerden diğer insanların da yararlanması için elde edilen bilgileri kısa ve özlü sözlerle anlatır.

"Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır."

"Yılan kendi eğrisin bilmez, deveye boynun eğri, der."

"Denize düşen yılana sarılır."

gibi sözler halkın bilgi ve tecrübeleri sonucu söylenmiştir. Bugün atasözü dediğimiz bu özlü sözlere eski Türkler —- adını vermiştir, İslâmiyet Öncesi Türk Edebiyatı ürünü olan bu sözlere —- rastlanmaktadır.

Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdakilerin hangisinde verilenler sırasıyla getirilmelidir?

A) sav – Divânü Lügâti't Türk'te

B) sagu – Kutadgu Bilig'de

C) cönk – Divarı-ı Hikmette

D) koşuk – Atabetü'l Hakayık'ta

E) baksı – Kitab-ı Dede Korkut'ta

 

37.

Eşin var, âşiyanın var, baharın var ki beklerdin

Kıyâmetler koparmak neydi, ey bülbül, nedir derdin

O zümrüd tahta kondun, bir semâvî saltanat kurdun

Cihânın yurdu hep çiğnense, çiğnenmez senin yurdun

Ne haybettir ki vahdetgâhı dînin devrilip taş taş

Sürünsün şimdi milyonlarca me'vâsız kalan dindaş

Yıkılmış hânumânlar yerde işkenceyle kıvransın

Serilmiş gövdeler, binlerce, yüz binlerce doğransın

Dolaşsın, sonra, İslâm'ın haremgâhında nâmahrem

Benim hakkım, sus ey bülbül, senin hakkın değil matem

Bu dizelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

A) Farklı uyak türleri kullanılmıştır.

B) Dinî lirizm içermektedir.

C) Yabancı kökenli sözcüklere yer verilmiştir.

D) Seslenmeden yararlanılmıştır.

E) Bütün dizelerde redif vardır.

 

38. 1940 toplumcu şairler kuşağının en gençlerinden biri de —-. Yankılar uyandıran, halk şiiri, hece şiiri ve aruzla yazılmış şiirlerin söyleyiş özelliklerinin bir arada bulunduğu şiirlerini "Hasretinden Prangalar Eskittim" adlı kitabında toplayarak yayımlamıştır.

Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?

A) Nâzım Hikmet'tir

B) Ahmet Arif'tir

C) Aziz Nesin'dir

D) Arif Damar'dır

E) Rıfat Ilgaz'dır

 

39. Şiirlerini Azeri şivesiyle yazmasına karşın, sevilen ve benimsenen bir şairdir. Üslubu, edası ve temaları gerek klasik divan şairlerince gerek halk şairlerince günümüze kadar taklit edilmiştir. Dili sade olan şiirleri halk arasında da yayılmıştır. Türkçe, Farsça ve Arapça olmak üzere üç divanının yanı sıra mesnevileri de vardır. O zamanın sanat ve bilim dili Arapça ve Farsça olmasına rağmen Türkçe ile de mükemmel şiir söylenebileceğini öne sürmüş ve bunu kanıtlamıştır.

Bu parçada sözü edilen divan şairi aşağıdakilerden hangisidir?

A) Fuzuli       

B) Nabi          

C) Baki

D) Nedim      

E) Şeyhi

 

40. Aşağıdakilerin hangisindeki yapıt, birlikte verildiği şaire ait değildir?

A) Faruk Nafiz Çamlıbel – Bir Ömür Böyle Geçti

B) Mehmet Emin Yurdakul – Cenk Duyguları

C) Ömer Bedrettin Uşaklı – Sarıkız Mermerleri

D) Zeki Ömer Defne – Denizden Çalınmış Ülke

E) Coşkun Ertepınar – Mevsimlerin Ötesinden 

 

41. 1909'da Fecr-i Ati topluluğuna giren —-, değişik dergilerde yayımlanan şiirleri, polemikleri ve eleştirileriyle adını duyurmuştur. Sanatçının ilk olarak yayımladığı Türk Edebiyatı Tarihinde Usul başlıklı makalesi, bir edebiyat tarihinin nasıl yazılacağı, edebiyat tarihçisinin karşılaştığı güçlükler, nasıl bir yöntem izlemesi gerektiği gibi noktalar üzerinde durarak, edebiyat tarihi yazma çalışmasına bilimsellik getiren ilk incelemedir. Türk Edebiyatında İlk Mutasavvıflar ise bu alanda hazırladığı ilk yapıtıdır.

Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilebilir?

A) Ali Canip Yöntem

B) Mehmet Fuat Köprülü

C) Refik Halit Karay

D) Süleyman Nazif

E) Ahmet Hamdi Tanpınar

 

42.

I. İnce Memed                                    Abdi Ağa

II.Yılanların Öcü                    Irazca Ana

III. Kuyucaklı Yusuf             Kaymakam Selahattin Bey   

IV. Hanımın Çiftliği               Muzaffer Bey

V. Yaprak Dökümü                Doktor Hayrullah Bey

Yukarıdaki numaralanmış yapıtlardan hangisi, karşısındakiyle ilişkilendirilemez?

A) I.   B) II.   C) III.   D) IV.   E) V.

 

43. (I)Sait Faik Abasıyanık, Rus öykücü (II)Çehov'un adıyla anılan öykü tarzının edebiyatımızdaki en önemli temsilcisidir. Öykülerinde (III)sadece seçkin kişilerin yaşamlarını şiirsel bir söyleyişle anlatmıştır. İstanbul'un çeşitli yerlerindeki yaşamı, özellikle (IV)Burgazada'daki yaşamı öykülerinde anlattığından (V)İstanbul öykücüsü olarak tanınır.

Bu parçadaki numaralanmış bölümlerin hangisinde bir bilgi yanlışı vardır?

A) I.   B) II.   C) III.   D) IV.   E) V.

 

44. Aşağıdaki açıklamalardan hangisi ayraç içinde belirtilen sanatçıyla ilgili değildir?

A) Anlatımda devrik cümlenin, konuşma dilinin gerekliliğini savunmuş ve bunları yapıtlarında uygulamıştır. (Nurullah Ataç)

B) Gezi yazılarında dış ülkelerde gördüklerini anlatırken sırası geldikçe Türkiye ile gezdiği yerler arasında karşılaştırmalar yapar. (Falih Rıfkı Atay)

C) Halk hikâyelerini, masal ve efsaneleri yapılarını bozmadan derlemiştir. (Eflatun Cem Güney)

D) Kültürümüzü "Anadolu hümanizmi" kavramıyla açıklayarak yeni bir kültür yorumu getirmiştir. (Sabahattin Eyuboğlu)

E) Büyük şehrin düzensiz ve çelişkilerle dolu yapısını, görgüsüzlük ve bilgisizliğini yansıtan öyküleriyle tanınmıştır. (Suut Kemal Yetkin)

 

45.

I. "Kimya Risalesi" adlı mesnevisi vardır.

II. "Divan-ı Kebir" şiirlerinin yer aldığı yapıtıdır.

III. Şiirlerini Farsça olarak kaleme almıştır.

IV. İlahileriyle tanınmıştır.

V. Hece ve aruz ölçüsü kullanmıştır.

Yukarıdaki numaralanmış yargılardan hangisi Yunus Emre için söylenebilir?

A) I. ve II.   B) II. ve III.   C) III. ve IV.   D) III. ve V.   E) IV. ve V.

 

46. İlk şiirlerini 1930'iu yılların başında yayımlayarak adını duyuran (I)Melih Cevdet Anday; ölçülü, uyaklı şiire karşı çıkışıyla dikkat çekmiştir. (II)Gerçeküstücülükten başlayarak değişik şiir akımlarını denemiş, şiirimize alaysamayı getirmiştir. (III)"Kaos", (IV)"Mau Mau" ve (V)"Üç Anadolu" şiirlerini bir araya topladığı kitaplarıdır.

Bu parçadaki numaralanmış bölümlerin hangisinde bir bilgi yanlışı vardır?

A) I.   B) II.   C) III.   D) IV.   E) V. 

 

47.

I. Tatavlalı Mahremi

II. Aydınlı Visali

III. Edirneli Nazmi

Aşağıdakilerden hangisi yukarıda numaralanmış sanatçıların ortak özelliğidir?

A) Sebk-i Hindi akımının öncüleri olmaları

B) Hamse sahibi olmaları

C) Rubai türündeki şiirleriyle tanınmış olmaları

D) Türkî-i Basit akımının temsilcileri olmaları

E) Süslü nesrin başarılı örneklerini vermeleri

 

48. Anadolu'da görev yaptığı yıllarda tanıdığı yöreler, izlenim ve gözlemleri şiirinin duygu ve düşünce kaynağını oluşturmuştur. Çağdaş Fransız şiirinin yapı özelliklerinden yararlanmıştır. Yalın bir söyleyişi vardır. Şiirlerinin önemli bir bölümü bestelenmiştir. "Deniz Hasreti" ve "Yayla Dumanı" şiirlerinin yer aldığı yapıtlarıdır.

Bu parçada tanıtılan sanatçı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Bedri Rahmi Eyüboğlu

B) Ahmet Kutsi Tecer

C) Kemalettin Kamu

D) Faruk Nafiz Çamlıbel

E) Ömer Bedrettin Uşaklı

 

49. "Kirpi" takma ismiyle siyasi mizah yazıları yazdı, ilk yazılarında özellikle alaysamalı ve eleştirel üslubuyla dikkat çekti. Sonraları öykü ve romana yöneldi. Öyküleriyle, o güne kadar konuları İstanbul'la sınırlı olan öykücülüğü Anadolu'ya taşıdı. Bu yönüyle sonradan serpilip gelişen köy edebiyatının öncüleri arasına girdi.

Bu parçada sözü edilen sanatçı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Falih Rıfkı Atay

B) Yaşar Kemal

C) Halikarnas Balıkçısı

D) Refik Halit Karay

E) Ömer Seyfettin

 

50. Hükümdarlar için yazılmış olan —-, onların sahip olması gereken nitelikler anlatılır. İdeal bir devlet örgütünün nasıl olması gerektiği belirtilir ve kötü yönetimlerin zararlı sonuçlan açıklanarak yöneticiler uyarılır. —- ve Yusuf Has Hacip bu türün başarılı örneklerini vermiştir.

Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdakilerin hangisinde verilenler sırasıyla getirilmelidir?

A) surnamelerde – Babürşah

B) şehrengizlerde – Neşati

C) gazavatnamelerde – Ali Şir Nevai

D) sefaretnamelerde – Yirmisekiz Mehmet Çelebi

E) siyasetnamelerde – Nizamülmülk

 

51. İkinci Yeni şiirini anlamak için; "Sıcak Nal", "Günaydın Yeryüzü", "Yort Savul" ve "Yerçekimli Karanfil" adlı yapıtları okumak gerekir.

Bu parçada yapıtına yer verilmeyen sanatçı aşağıdakilerden hangisidir?

A) Cemal Süreya       

B) Ece Ayhan

C) İlhan Berk 

D) Ülkü Tamer

E) Edip Cansever

 

52. Bizde (I)Karagöz, orta oyunu, meddah gibi geleneksel oyunlar dışında, Batılı anlamda tiyatro yapıtlarının yazımı (II)Tanzimat'ın ilanından sonra başlar. (III)Şinasi, ilk tiyatromuz sayılan, tek perdelik bir töre komedyası niteliği taşıyan (IV)Vatan yahut Silistre'yi yazar. Hemen sonrasında Ali Haydar, (V)Sergüzeşt-i Perviz ve İkinci Ersas adlı manzum oyunlarını yazar.

Bu parçadaki numaralanmış bölümlerin hangisinde bir bilgi yanlışı vardır?

A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V. 

 

53. Aşağıdakilerin hangisinde bir bilgi yanlışı vardır?

A) "Sanat için sanat" görüşünü benimseyen parnasyen şairler, duygudan çok tasvire, düşünceye, biçim ve söyleyiş güzelliğine önem vermişlerdir.

B) Empresyonizme göre, gerçeği olduğu gibi anlatma olanağı yoktur, bu nedenle dış dünyada gördüğümüz nesnelerin bizde bıraktığı izlenimler anlatılır.

C) Yaşamı ve doğayı olduğu gibi aktarmak çabasında olan gerçeküstücülük, 19. yüzyılın ikinci yarısında Fransa'da romantizme tepki olarak ortaya çıkmıştır.

D) Kübizm, 20. yüzyılın başında Fransa'da ortaya çıkan bir resim akımıdır. Sonradan yazın alanında, özellikle şairler, ressam Picasso'nun da etkisiyle bir anlayış geliştirmişlerdir.

E) İtalyan yazar Marinetti'nin düşüncelerini paylaşan fütüristler, var olan biçimleri ve işlenen temaları terk edip çağın teknolojik gelişmelerindeki hıza uygun bir tekniği savunmuşlardır.

 

54.

I. Genellikle hayvanların konuşturulması esasına dayanan türün ilk örneklerini Beydaba "Kelile ve Dimne" adlı yapıtıyla ortaya koymuştur.

II. "Decameron" adlı yapıtıyla Boccaccio, dünya edebiyatında bu türün ilk örneğini vermiştir.

III. Bu oyunlarda, kişiler arasındaki dövüşme, yaralama ve öldürme gibi korkunç ve çirkin olaylar sahnede gösterilmez; bu olayları haberciler aktarır.

IV. Güncel, sosyal, siyasal ve kültürel olayların sanatçının penceresinden görüldüğü şekliyle yazılan ve kanıtlama zorunluluğu olmayan, günübirlik, kısa, nükteli yazılardır.

Aşağıdaki yazınsal türlerden hangisiyle ilgili bir açıklama yukarıda verilmemiştir?

A) Komedya  

B) Öykü         

C) Fabl

D) Tragedya  

E) Fıkra

 

55. —-, yapıtına Beni Muhabbet (Sevgi Oğulları) adlı bir kabilede aynı gün içinde doğan iki çocuğu anlatarak başlar. Bunlardan kıza "Hüsn" oğlana da "Aşk" adını koyarlar. Hüsn ve Aşk büyüyünce Mekteb-i Edeb'e giderler ve Molla-yı Cünun'dan ders alırlar. Küçük yaştan beri Hüsn'ü seven Aşk onunla evlenmek ister. Kabilenin ileri gelenleri Aşk'tan sevgisini kanıtlamasını isterler. O da zorluklarla dolu, çileli bir yolculuğa girişir. Pek çok olay ve aşamadan sonra Aşk, Hüsn'e kavuşur.

Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?

A) Taşlıcalı Yahya

B) Ali Şir Nevai

C) Mevlana Celaleddin Rumi

D) Şeyh Galip

E) Nevizade Atai

 

56. Aşağıdakilerin hangisinde bir bilgi yanlışı vardır?

A) Sevgi Duvarı, Bir Siyasinin Şiirleri gibi şiir kitaplarında Can Yücel, toplumsal ve siyasal hicvin ilgi çekici örneklerini vermiştir.

B) 1970'li yıllarda özellikle güncel siyasal olaylara, bazı politik figürlere karşı yazdığı hicivlerle dikkati çeken şairlerden biri de Ümit Yaşar Oğuzcan'dır.

C) Konularını dış ülkelerde yaşayan Türklerin sürgün hayatlarından alan Cengiz Dağcı, daha çok anı karakterinde romanlar yazmıştır.

D) Oktay Rifat Horozcu; Garipler Sokağı, Suçumuz İnsan Olmak, insan Bir Ormandır, Düş Ekmeği, Batık Bir Gemi adlı eserlerinde mutlu çocukluk ve ilk gençlik yıllarının aşklarını, serüvenlerini anı tadında romanlaştırır.

E) Yazın hayatına öykü ile başladığı hâlde 50'li yıllardan sonra romanda yoğunlaşan Aziz Nesin, gözleme dayalı eserlerinde, toplumdaki zıtlıkları, siyasal çatışmaları sergilemiştir.

 

CEVAP ANAHTARI

1-C  2-C  3-E  4-B  5-B  6-C  7-D  8-E  9-E  10-D  11-A  12-E  13-C  14-D  15-B  16-A  17-E  18-D  19-D  20-C  21-A  22-C  23-D  24-E  25-C  26-E  27-D  28-C  29-E  30-B  31-C  32-E  33-E  34-B  35-B  36-A  37-E  38-B  39-A  40-B  41-B  42-E  43-C  44-E  45-E  46-A  47-D  48-E  49-D  50-E  51-D  52-D  53-C  54-A  55-D  56-D

LYS Edebiyat Deneme Sınavı-17 İndir!


2 Yorum Var: “LYS Edebiyat Deneme Sınavı-17

Beril için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir