Teşbih (Benzetme) Aralarında ortak yön bulunan iki şeyden zayıfın kuvvetliye benzetilmesine teşbih denir. Benzetmede dört unsur vardır: Benzeyen (zayıf unsur) Kendisine benzetilen (kuvvetli unsur) Benzetme yönü (iki varlık arasındaki ortak yön) Benzetme edatı (gibi, kadar, sanki, misal, tıpkı, benzer, andırır, âdeta …) Teşbih Sanatına Örnekler: Tam bir benzetmede bu dört unsur bulunur. Bu dört unsurun da bulunduğu benzetmelere ayrıntılı (mufassal) benzetme denir. “Dalgalardan gemimiz martı gibi oynaktır şimdi.” dizesinde benzetmenin dört unsurunu da görüyoruz: Benzeyen: gemi Kendisine benzetilen: martı Benzetme yönü: oynak olması (dalgaların etkisi ile hareketli olması) Benzetme edatı: gibi “Yolcuyum bir kuru yaprak misali Rüzgârın önüne atılmışam ben” Bu dizelerde de tam bir benzetme söz konusudur. Benzeyen: ben Kendisine benzetilen: kuru yaprak Benzetme yönü: rüzgârın önüne atılmak Benzetme edatı: misali Bazen teşbihin öğelerinden benzetme yönü söylenmez. Bu tür benzetmelere kısaltılmış (muhtasar) benzetme denir. “Kardeşi tıpkı tilkidir, ondan kendini sakın.” cümlesinde kısaltılmış benzetme vardır. Bu cümlede benzetme yönü söylenmemiştir. Benzeyen: kardeşi Kendisine benzetilen: tilki Benzetme yönü: (yok) Benzetme edatı: tıpkı Benzetme öğelerinden sadece benzeyen ve kendisine benzetilenin kullanılması ile yapılan benzetmelere teşbih-i beliğ (güzel benzetme) denir. “Nedendir de kömür gözlüm nedendir Şu geceki benim uyumadığım Çetin derler ayrılığın derdini Ayrılık derdine doyamadığım” Bu dörtlükte “kömür gözlüm” sözleriyle teşbih-i beliğ yapılmıştır. Gözler renk bakımından kömüre benzetilmiş; ama benzetme yönü ile benzetme edatı, söylenmemiştir. Benzeyen: göz Kendisine benzetilen: kömür Benzetme yönü: (yok) Benzetme edatı: (yok) “Yüce dağ başında olur sayrılık Sen düşürdün gül benzime sarılık “ Bu dizelerde “beniz”, “gül” e benzetilerek teşbih-i beliğ yapılmıştır. “Mehtap kemer taze belinde Üstünde sema gizli bir örtü Yıldızlar onun güldür elinde “ Bu dizelerde ise “mehtap”, “kemer’e; “sema”, “örtü”ye; “yıldızlar” ise “gül”e benzetilerek teşbih-i beliğ yapılmıştır. “Geçen her saat, her geçen saniye Göl altın güğümdür coşan maviye” dizelerinde göl “altın güğüme” benzetilerek teşbih yapılmıştır.
Ya yapma Merve nereyi anladın yazılıya soksam 01 bile alamazsın belki alırsın o da ismini yazdın diye!
Çok eksik, teşbihlerde 4 tane var: ayrıntılı, pekiştirilmiş, kısaltılmış, yalın ama sadece iki tane yazılmış.
Bence harika bir anlatım değil biraz daha iyi olabilirdi. İçinde benim anlamadığım birkaç kelime oldu onun dışında bence iyi.
Teşekkürler elleriniz dert görmesin çok güzel bir anlatım, konuyu tam anlayamamıştım ama şimdi anladım. Yanıtla