LYS Edebiyat Deneme Sınavı-13

1. Sait Faik, öykülerinde genel anlamıyla insanı işlemiştir. Konusu da kaynağı da malzemesi de duygusu da insandır. İnsanın iç dünyasına sanatsallığın aydınlatıcı projektörünü tutarak kendi öykü dünyasını kurmasını bilmiştir.

Bu parçada altı çizili sözle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir?     

A) Kahramanlarının yaşadığı ortamı incelikli bir bakışla kaleme almak

B) Okurların düşünce dünyasındaki boşlukları başarılı biçimde doldurmak

C) Yapıtlarına insanların düşüncelerinin özgürce girmesini sağlamak

D) Estetik bir anlayışla insanların ruhsal betimlemelerini yapmak

E) Gözlemlerini etkili ve ilgi çekici bir şekilde yapıtlara aktarmak

 

2. Aşağıdakilerin hangisinde bir yazım yanlışı vardır?

A) Teknolojik kavramların kullanıldığı bazı yapıtlar, bilim kurgu romanlarını andırıyor.

B) Türk Dil Kurumunun aldığı kararlar dilimizin gelişimine katkıda bulunuyor.

C) Müzede, sanatseverler için eski çağlardan kalma birçok tarihî eser sergileniyor.

D) Öğrenciler, iletişim platformları oluşturarak yayımladıkları gezi kitaplarıyla ülkemizi tanıtıyorlar.

E) Sanatçının, Kaplumbağa Terbiyecisi Tablosu mistik bir temaya sahiptir.

 

3. İyi bir eleştirmen olmak istiyorsan önündeki kitabı değerlendirirken önce gözlerini dört açacaksın, sonra da kulaklarını tıkayacaksın.

Bu parçada altı çizili deyimlerle anlatılmak istenen aşağıdakilerin hangisinde sırasıyla verilmiştir?

A) Gözleme dayalı eleştiriler yapmak – Sadece yazınsal ölçütleri temel almamak

B) Eleştirilecek kitabı seçerken dikkat etmek – yazarın beklentilerini önemsememek

C) Tarafsız değerlendirmeler yapmak – başka eleştirmenlerin yaptıklarıyla ilgilenmemek

D) Eksiksiz, çok özenli eleştiri yapmak – eleştirilerle ilgili olumsuz düşünceleri ciddiye almamak

E) Yapıtın biçimsel özelliklerine ağırlık vermek – yoğun bir çalışma temposu içine girmek

 

4. Çoruh Nehri'nin taşıdığı alüvyonların oluşturduğu geniş ve verimli bir ova üzerine kurulan Batum'un tarihi, üç bin yıl öncesine uzanıyor.

Bu cümleyle ilgili olarak aşağıdaki yargılardan hangisi yanlıştır?

A) Bir isim hem niteleme hem belirtme sıfatı almıştır.

B) Yüklemi çatısı yönüyle geçişsizdir.

C) Öznesi, bir söz öbeğinden oluşmaktadır.

D) Yapısı yönüyle sıralı bir cümledir.

E) Belirtili isim tamlamasına yer verilmiştir.

 

5. Tanpınar'ın bıkmadan yinelediği belli sayıdaki sözcüğün okuyucuyu da bıktırmamasının nedeni, sözcüğün her yinelenişinde özel bir söz dizimi içinde yer alarak yeni bir imge oluşturmasıdır. Yinelenen sözcükler yer açısından ele alındığında, yerlerin birbirine eklemlendiği gözlenir. İşte Tanpınar şiirinin özgünlüğü de, az sayıda sözcüğü aynı dizede iki ya da üç yeri birleştirecek şekilde art arda dizmesinde ortaya çıkar. Değişik şiirlerinde kullandığı; "gök bahçesi", "deniz mağarası", "sedef kumsalında" sözleri bunun en güzel kanıtıdır.

Bu parçanın anlatımında özellikle aşağıdakilerden hangilerine başvurulmuştur?

A) Tanık göstermeye – örneklendirmeye

B) Tanımlamaya – karşılaştırmaya

C) Kanıtlamaya – örneklendirmeye

D) Betimlemeye – abartmaya

E) Öykülemeye – tanık göstermeye

 

6. Yurt dışına yaptığı gezilerle ve bu gezilerle ilgili yazdığı yazılarla tanıdığımız sanatçı (I), bugüne dek yüzden fazla ülkeyi dolaşmış. Gezi konusunda yerleşmiş bazı ön yargılara karşı çıkarak (II),"Gezmek için çok para gerekir." ya da "Dünyaya açılmadan önce Türkiye'yi gezmek gerekir (III)." gibi söylentilerin doğru olmadığını söylüyor, gezmenin sanıldığı kadar masraflı olmadığını anlatıyor. Gençlere şu tavsiyelerde bulunuyor (IV): "Gezmek için önce uzak ve zor coğrafyaları seçin (V); ülkemizdeki yerlere, yakınımızdaki Avrupa kentlerine her zaman gidebilirsiniz."

Bu parçadaki numaralanmış noktalama işaretlerinden hangisi yanlış kullanılmıştır?

A) I.   B) II.   C) III.   D) IV.   E) V.

 

7. (I)Okuyacağım kitapları belirlemede, yazın hayatım boyunca (II)yazma sürecimi besleyecek nitelikler taşımalarının etkili olduğunu söyleyebilirim. Ben, bu nedenle çoğunlukla (III)hedefsiz bir okuma sürecinden kaçınıp her zaman (IV)yazacaklarıma katkısı olacak, onları zenginleştirecek bir okuma süreci izledim. Dolayısıyla bir yazar olarak öyle (V)istediğim her kitabı okumak için geniş vaktimin olmadığını belirtmeliyim.

Bu parçadaki numaralanmış bölümlerin hangilerinde anlatılmak istenenler anlamca birbirine yakındır?

A) I. ve III.   B) II. ve III.   C) II. ve IV.   D) III. ve V.   E) IV. ve V.

 

8. Bir yapıtı okurken ona dikkat kesilmemiz ve yazarın anlattıklarını yeniden anlamlandırmamız, eleştirilecek bir düşünce değildir. Okumanın karmaşık bir ön kabuller, beklentiler ve bilinç dışı peşin hükümler örgüsüne, anlam ve değerin daima önceki okumalarda edinilen birikime dayandığı unutulmamalıdır.

Aşağıdakilerden hangisi bu parçada belirtilenleri destekler niteliktedir?

A) Edebiyat metinlerine kendimizi yansıtmamak elimizde olmadığı gibi metinlerin etkisine açık olmamız da kaçınılmazdır.

B) Yazın alanında verdiğimiz uğraşın haklılığını gösterecek kuvvetli ve ikna edici gerekçelere çokça muhtacız.

C) Edebiyatın takdir edilmesinin nedeni güdümlü siyasi veya felsefi düşünce tarzlarına sırt çevirmesidir.

D) Edebiyatta bir şeyin önemini gerekçelendirmek istiyorsak onun biricikliğini gözler önüne sermekten daha iyi bir yol olabilir mi?

E) Estetik değerin faydadan ayrı tutulamayacağını, bununla birlikte metinlere bağlanma biçimimizin sıra dışı bir çeşitlilik sergilediğini ileri sürüyorum. 

 

9. Anadolu; iklimi, coğrafi yapısı ve bitki örtüsüyle doğa sporları için ideal ancak turistik güzellikleri yeterince bilinmeyen pek çok bölgeye sahip. Erzincan'ın en güneydeki ilçesi Kemaliye de bunlardan biri. Fırat Nehri'nin iki kolundan biri olan Karasu'nun milyonlarca yıldır kalkerli kaya yapılarını aşındırmasıyla oluşan Kemaliye Vadisi, kısa mesafede yüksek irtifa gösterdiğinden, zengin bir habitat ve iklim çeşitliliğini barındırıyor. Yüksekliği bin metreyi aşan dağ steplerinde sert kara iklimine bağlı olarak Alpin ekolojisi, vadi boylarında ise Akdeniz iklimi görülüyor. Dahası, Anadolu'yu Orta Asya'ya bağlayan İpek Yolu üzerindeki konumuyla, zengin bir tarihi ve kültürel birikime ev sahipliği yapan ilçe; nadir görülen yaban hayatıyla da yakın gelecekte Türkiye'nin en önemli ekolojik tatil ve doğa sporları merkezlerinden biri olabilir.

Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

A) Nesnel veriler kullanılmıştır.

B) Açıklama yapılmıştır.

C) Terimlere yer verilmiştir.

D) Tartışma havası içinde yazılmıştır.

E) Tahmine yer verilmiştir.

 

10. (I) Kişi, yaşamını bir sanat yapıtına dönüştürebilmek için, kültürel alanın temelini oluşturan görme biçimlerine, duyumsama ve algılama tarzlarına ihtiyaç duyar. (II) İşte tam da bu ihtiyaçlar doğrultusunda yayıncılık yapmayı amaçlıyoruz. (III) Bizler; yayınevi olarak insanın merak duygusunu, öğrenme tutkusunu ve hayal gücü becerisini besleyecek kitaplar yayımlamayı hedefliyoruz. (IV) Bir yazarın yapıtında anlattığı idealleri, paylaşıldıkça büyür. (V) Okuyan herkes bu ideale doğrudan katılmakta, katkı sunmaktadır. (VI) Okuyanlar aynı uykunun rüyasında kolektif bir düşten kendi payına düşeni almaktadır.

Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf hangi cümleyle başlar?

A) II.   B) III.   C) IV.   D) V.   E) VI.

 

11. Bu zorlu yolculuğa bilinçli yöneldiğimi söyleyebilirim. Çocukluğum masalların, halk hikâyelerinin anlatıldığı bir ortamda geçti. Yazın çevrem, aile ortamım beni hikâye etme, anlatma geleneğiyle yüzleştirmişti. Binbir Gece Masalları'nı, âşık ve cenk hikâyelerini, Köroğlu destanlarını halamdan, babamdan ve çevremizdeki anlatıcılardan dinlemiş olmam, sonrasında, yazılanlara ilgimi artırmıştı. İşte bu ilgi beni öykü yazmaya değil de öykü eleştirisi yazmaya yönlendirdi.

Bu sözler aşağıdaki sorulardan hangisine karşılık olarak söylenmiş olabilir?

A) Öyküyü diğer türlerden daha çok sevmenizi neye bağlıyorsunuz?

B) Öykülerinizde geleneksel öykü birikiminden beslendiğinizi söyleyebilir miyiz?

C) Sizi öykü değerlendirmeleri yazmaya iten süreci anlatır mısınız?

D) Sizce öykü eleştirisi yazmak aynı zamanda iyi bir öykü yazarı olmayı da gerekli kılar mı?

E) Öykünün eleştirisi diğer türlerin eleştirisine göre daha mı zordur?

 

12. (I) Şair, bu şiirlerde, gücünün yettiğince yani bir bakıma kabiliyetince söylüyor diyeceklerini. (II) Söylediklerinde bir sahicilik, bir gerçeklik duygusu var, bunu küçümsememek gerek. (III) Onun yazdıklarından yola çıkarsanız yaşadığı devrin kimi özelliklerine ama daha çok da kendi yaşam biçimine uzanan bir yol bulursunuz. (IV) Hatta doğrudan yaşamı temel alan somut bir şiir yazdığı da söylenebilir. (V) Bu şiirleriyle de hepimizi derinden etkilemesini bilir.

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinden sonra "Anlayacağınız, şairinden ve zamanından kopuk şiirler değil bunlar." cümlesi getirilebilir? 

A) I.   B) II.   C) III.   D) IV.   E) V.

 

13. Anlatılarda her hikâyenin farklı olması, özgünlüğün ifadesidir. Çünkü insan zihni yeni kurmaca olaylar oluşturabilecek kapasitededir. Gerçek hayatta, yaşantılar belli aşamalarda birbirini takip eder. Fakat insanlar bu alışılmışlıkları kırarak hayatını renkli kılmaya çalışır. —-. Bütün bunlardan yola çıkarak romanı, gerçek hayatı zemin olarak kullanıp hayallerle yeni bir hayat gerçekliği oluşturan bir tür olarak kabul etmemiz doğru olacaktır.

Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilebilir?

A) Romancının da amacı alışkanlıkları kırarak yeni yaşam biçimlerini okura sunmaktır

B) Deneyimlerimizin ve bilgilerimizin ışığında yapıtları daha farklı bir gözle okuruz

C) Düşlediğimiz bir dünya oluşturmak, bu karmaşık düzende oldukça zordur

D) Bundan dolayı her şeyi olduğu şekliyle kabul etmek bir zorunluluktur bizim için

E) Yazarlığa ayak uyduramayanlar doğal olarak kendi kabuğuna çekilir ve yalnızlaşır

 

14. Bir yontuya başlar gibi girişir roman yazmaya. Elinde keski, parlatıcı araçlar, birey ya da toplumun bir parçası olarak insanı bulunduğu yerden çok ötelere götürür. Bu yönden yazar, geleneksel kültürle beslenip yaşadığı çağlara ulaşmış insanımızın sanatsal anlamdaki mimarıdır. insanın yitmiş gibi görünen kişiliğinin, duygularının kazı bilimcisidir. Denenmemişi tasarlar, seçer, ayıklar, düzenler, birleştirir ve sonunda biçem yönünden seçkin bir yapıt oluşturur. Romanlarının daha ilk satırlarında anlatının, psikolojik çözümlemelerle ilerlediği gözlemlenir.

Bu parçada sözü edilen yazarla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?

A) Yenilikçi bir anlatıyı benimsediğine

B) Kişilerin iç dünyalarına yöneldiğine

C) Anlatımının başarılı olduğuna

D) İncelikli bir çalışma yürüttüğüne

E) Romana ait öğeleri uyumlu bir hâle getirdiğine

 

15. Gün karardı. Kıyıya iniyoruz. Herakleia Adası bizi selamlıyor. Güneşin batışı olağanüstü… Sabah erkenden uyanıyoruz. Ortalık sis içinde. Beşparmak Dağları'na sis basınca Bafa Gölü'nün rengi değişiyor. Rehberimizle dağlara tırmanmaya başlıyoruz. Dağların yamaçları, bazen kolay bazen zorlu ancak her biri keyifli yürüyüş parkurlarıyla dolu. Patikalarda tabela yok. Yürüyüşlere rehber eşliğinde gitmekte yarar var. Hemen hemen bütün pansiyonlarda rehberlik hizmeti veriliyor. Dağa tırmandıkça gölün değişen görüntülerinden gözümüzü alamıyoruz. Volkanik kaya oluşumları da hayal gücümüzü zorluyor. Adeta gökten taş yağmış da etraf kayalarla örtülmüş gibi.

Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

A) Benzetme ve kişileştirme yapılmıştır.

B) Birinci kişili anlatımla oluşturulmuştur.

C) Sözde soru cümlesi kullanılmıştır.

D) Kısa ve uzun cümlelerle tekdüzelik kırılmıştır.

E) Öyküleyici anlatımdan yararlanılmıştır.

 

16. (I) İlkbahar aylarında yolunuz Muş'a düşerse kendinizi gökkuşağını andıran lale tarlalarının ortasında bulacaksınız. (II) Gerçekten de natüralist ressamları kıskandıracak manzaralar sunan kent, fotoğraf tutkunları için de bir cazibe noktasıdır. (III) Varto Dağı'nın Koğ Tepesi'ne çıkıp gün batımını izlemeden Muş'u tanımış olamazsınız. (IV) Muş'un güzellikleri doğasıyla sınırlı değil elbette. (V) Bölge, tarihî eserler yönünden de çok zengindir.

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?

A) I. cümlede, iyelik eki almış birden çok sözcük kullanılmıştır.

B) II. cümlenin yüklemi ek eylemin geniş zamanıyla çekimlenmiştir.

C) III. cümlede, isim-fiil, sıfat-fiil ve zarf-fiil kullanılmıştır.

D) IV. cümle, basit, olumsuz, devrik bir isim cümlesidir.

E) V. cümlede, miktar belirtecine yer verilmiştir.

 

17. Dağların arasına kurulmuş yemyeşil Saraybosna, renk renk çiçekleriyle yalnız kendini değil, dünyayı süsleyen bir kent. Karlar arasında dahi ağaçların büyüleyiciliğine kapılmaktan alıkoyamıyor kendini insan. Beyaz da yakışıyor bu şehre, yeşilin tonları da… Her ne kadar çevredeki binaların duvarlarına dikkatlice bakıldığında görülen kurşun delikleri, garip bir hüzün katıyorsa da… Tarih bilginizi biraz zorlarsanız, bu küçük kentin uzun bir dönem Osmanlı egemenliğinde kaldığını, kısa bir süre Avusturya-Macaristan İmparatorluğu'nun kontrolüne girdiğini ve Birinci Dünya Savaşı'nın başladığı yer olduğunu hatırlayabilirsiniz. Bu nedenle kentte, Osmanlı mimarisinin yanı sıra klasik Alman mimarisi de sık sık karşınıza çıkacak. Neo-rönesans ve neo-barok yapılar, bir kısmı restorasyon halinde bile olsa sizi büyüleyecek.

Bu parçanın anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

A) Devrik cümleler kullanılmıştır.

B) Yinelemelere yer verilmiştir.

C) Üçüncü kişili anlatımla oluşturulmuştur.

D) Öznelliğe yer verilmemiştir.

E) Bilgilendirme niteliği taşıyan cümleler vardır.

 

18.

Ey unutuş! Kapat artık (I)pencereni

Çoktan derinliğine çekmiş deniz (II)beni

Çıkmaz artık (III)sular altından o dünya

Bir duman yükselir gibidir (IV)kederden

Macerası (V)çoktan bitmiş o şeylerden

Bu dizelerdeki numaralanmış bölümlerle ilgili aşağıda verilen açıklamalardan hangisi yanlıştır?

A) I. sözcükte, kaynaştırma ünsüzü vardır.

B) II. sözcük, belirtme durumu eki almış bir adıldır.

C) III. söz, belirtisiz ad tamlamasıdır.

D) IV. sözcük, çıkma durumu eki almış basit yapılı bir addır.

E) V. sözcük, zaman belirtecidir.

 

19. Yazdığı yazılarla Türkiye'nin bugünlerine ışık tutan düşünürlerin başında gelir o. Bu kez önce sanat sonra roman üstüne, birbirinin ardına iki uzun denemesi yer alıyor son kitabında. Sanat alanında sürekli duyduğumuz, "Herkes anlarsa sanat olmaz." gibi bir seçkinci anlayışla yapıt üretenlerin nasıl yanlışa düştüklerini ele alıyor. Roman üstüne düşüncelerinde ise yeni yazarlara sesleniyor ve bugüne kadar yazılmamış bir konu kalmadığını ve madendeki cevherin tükendiğini ancak aynı konuyu anlatırken birtakım yenilikler yapmak zorunda olduklarını söylüyor. Dostoyevski örneğiyle fikrini zenginleştirip "Edebiyat tarihini inceleyip ondan faydalanmayan yaptığı şeyin ağırlığını hissetmeyen sanatçıdan bir şey beklenmez." diyerek uyarıyor onları. Sanatçı ve yazar adayları kadar okur ve sanatseverlerin de ilgisini çekecek düşünceleri işliyor.

Bu parçada sözü edilen yazar aşağıdakilerden hangisiyle nitelendirilemez?

A) Yenilikçi atılımların gerçekleştirilmesini isteyen

B) Eleştirel bir anlayışla yazılarını kaleme alan

C) Sanatçıların belli sorumlulukları olduğunu savunan

D) Sanat alanındaki birikimlerden yararlanmak gerektiğini düşünen

E) Usta sanatçıların gençlere yardımcı olması gerektiğini düşünen

 

20. (I)Görkemli tarihiyle dünyanın gözünü kamaştıran Hititlerin antik kentlerinden geçen yol, Anadolu coğrafyasının (II)doğal ve kültürel zenginliklerini sergiliyor. (III)Bunaltıcı iş ve kent hayatından kısa bir süreliğine de olsa uzaklaşmayı vaat eden Hitit yolu yürüyüşü, herkesin yapabileceği bir (IV)ilginç aktivite. Çünkü (V)zorluk derecesi yüksek olmayan güzergâhlar her yaştan katılımcıya hitap ediyor.

Bu parçadaki numaralanmış sözcüklerden hangisi türemiş sıfat değildir?

A) I.   B) II.   C) III.   D) IV.   E) V. 

 

21. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır?

A) Şiir yazmayı her zaman öykü veya roman yazmaya tercih etmiştir.

B) Katıldığı her programda sanat anlayışını savunmaktan çekinmemiştir o.

C) Okur, bu tür anlatımı benimseyen yapıtları okurken pasif değil, aktif duruma düşer.

D) Edebiyat dergilerini takip eden bir üniversite gençliği var diyebilir miyiz sizce?

E) Bilimsel yazılarını yayımlamadan önce güvendiği birkaç dostuna gösterirdi.

 

22. (I) Ben gündemi sıcağı sıcağına takip eden bir sanatçı değilim. (II) Eğer roman yazıyorsam bilerek gündemin gerisinde kalırım. (III) Kendi kabuğuma çekilerek öyle yazarım ama toplumu hep dinlerim. (IV) Okurları dinleyip onların beklentilerini, sevinçlerini, hüzünlerini anlamaya gayret ederim. (V) Her yazarın önce iyi bir okur, sonra da iyi bir dinleyici olması gerektiğine inanırım.

Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi yapısı bakımından ötekilerden farklıdır?

A) I.   B) II.   C) III.   D) IV.   E) V.

 

23. Aşağıdakilerden hangisi doğallığı benimseyen bir yazarın anlatımını örneklendirir?

A) Soğuk, yalnızlık ve dağların kışa özgü bu ölüm sessizliği içine doluyormuş gibi geldi ona.

B) Birilerinin yardımına gelmesi için gecenin karanlığında var gücüyle bağırıyordu.

C) Duvardaki saat, düzenli atan bir yürek gibi tahta kutusu içinde tıkır tıkır işliyordu.

D) Keskin bakışlarıyla bu bembeyaz kar örgüleri içinde bir ana kucağı gibi özlediği köyünü arıyordu.

E) Koyu bulutlar gökyüzünü değil, beyaz bir köpük yığını içinde yavaş yavaş yüreğimizi kaplıyordu adeta.

 

24.

I. Göktürk alfabesiyle yazılmıştır.

II. Söylev biçiminde oluşturulmuştur.

III. Kaşgarlı Mahmut tarafından yazılmıştır.

IV. Araplara Türkçe öğretmek amacıyla hazırlanmıştır.

V. Türk "sözlü edebiyatının yazıya geçen ilk örneklerine yer verilmiştir.

Divanü Lügati't Türk ile ilgili olarak yukarıda numaralanmış yargılardan hangileri yanlıştır?

A) I. ve II.   B) II. ve III.   C) II. ve IV.   D) III. ve V.   E) IV. ve V.

 

25.

Unut gitsin her şeyi beni sakın arama

Hayalinle mesudum girme artık arama

Bu dizelerde olduğu gibi yazılışları aynı, anlamları farklı sözcükleri bir arada kullanma sanatına ne ad verilir?

A) Tevriye   B) Tekrir   C) Kinaye   D) İstiare   E) Cinas

 

26. Faruk Nafiz Çamlıbel, Yusuf Ziya Ortaç, Enis Behiç Koryürek, Halit Fahri Ozansoy ve Orhan Seyfi Orhon'un temsilcisi olduğu —-, —- şiirinin dış yapısını, özellikle ölçü ve uyak düzenini benimsediler. Dil açısından yalın bir söyleyişe yöneldiler.

Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdakilerin hangisinde verilenler sırasıyla getirilmelidir?

A) Öz Şiirciler – divan

B) Beş Hececiler – halk

C) Yedi Meşaleciler – divan

D) İkinci Yeniciler – Fransız

E) Garipçiler – halk 

 

27.

I.

Demen kim adli yok yâ çevri çok her hâl ile olsa

Gönül tahtına andan özge sultân olmasın yâ Rab

II.

Fuzûlî buldu genc-i âfiyet meyhâne küncünde

Mübârek mülktür ol mülk vîrân olmasın yâ Rab

Aynı gazelden alınan bu beyitlerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

A) I. beyit matla beytidir.

B) II. beyit makta beytidir.

C) II. beyitte şairin mahlasına yer verilmiştir.

D) Yabancı kökenli sözcükler kullanılmıştır.

E) Uyak ve rediften yararlanılmıştır.

 

28.

Leyla gelin oldu, Mecnun mezarda

Bir susuz yolcu yok şimdi dağlarda

Ateşten kızaran bir gül arar da

Gezer bağdan bağa çoban çeşmesi

I. Pastoral ve lirik öğeler taşımaktadır.

II. Tam uyak vardır.

III. Hiçbir dizede redife yer verilmemiştir.

IV. Çoban çeşmesinin bağdan bağa gezmesi, ateşten kızaran bir gül aramasına bağlanarak tecahül-i ârif sanatı yapılmıştır.

V. Telmih sanatı yapılmıştır.

Yukarıdaki dizelerle ilgili olarak verilen numaralanmış bilgilerden hangileri yanlıştır?

A) I. ve II.   B) II. ve III.   C) III. ve IV.   D) III. ve V.   E) IV. ve V.

 

29.

Doğru ol, doğruluk yap, adın doğruya çıksın

İnsanlar seni doğru diye bilsin

Eğrilik elbisesini bırakıp doğruluk elbisesini giy

Elbiselerin en iyisi doğruluk elbisesidir

Bu dünya işi oyundur oyun

Oyuna katılma, neyine gerek bu oyun

Allah'ın varlığına uy, kendi kulluğunu bil

Böyle yapmazsan boynunun gitmesine hazır ol

Bu dizelerde aşağıdaki şiir türlerinden hangisine özgü nitelikler ağır basmaktadır?

A) Pastoral     

B) Satirik       

C) Epik

D) Dramatik  

E) Didaktik

 

30.

Dinle bakalım, işitebilir misin

Türküsünü damların, bacaların

Yahut da karıncaların buğday taşıdıklarını

Yuvalarına

Beklemesem olmaz mı güneşin doğmasını

Kullanılmış kafiyeleri yollamak için

Kapıma gelecek çöpçülerle

Deniz kenarına

Şeytan diyor ki aç pencereyi

Bağır, bağır, bağır; sabaha kadar

Bu dizelerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

A) Redif ve uyak kullanılmıştır.

B) İmgelere yer verilmiştir.

C) Serbest ölçüyle yazılmıştır.

D) Toplumsal eleştiriye ağırlık verilmiştir.

E) Biçim ve içerik bakımından Cumhuriyet Dönemi şiirine özgü nitelikler taşımaktadır.

 

31. Samipaşazade Sezai, "Sergüzeşt" adlı romanında, Dilber'in kişiliğinde, yanlış Batılılaşmanın gülünçlüğünü dile getirmiştir.

Bu cümledeki bilgi yanlışı aşağıdakilerin hangisinde belirtilmiştir?

A) Yanlış Batılılaşmanın gülünçlüğü, "Sergüzeşt"te değil, "Şıpsevdi" adlı romanda işlenmiştir.

B) "Sergüzeşt'in konusu yanlış Batılılaşmanın gülünçlüğü değil, esir ticaretinin sosyal yaşamda nelere yol açtığıdır.

C) "Sergüzeşt" adlı yapıt Samipaşazade Sezai'nin değil, Hüseyin Rahmi'nindir.

D) "Sergüzeşt" roman değil, bir oyundur.

E) Cümlede sözü edilen yapıtın kahramanı Dilber değil, Dilaşup'tur.

 

32.

I. Sabahattin Ali tarafından yazılmıştır.

II. Roman türünde kaleme alınmıştır.

III. Başkişi iflahsızın Yusuf, içinde bulunduğu kent toplumuna kendini yabancı hisseder.

IV. Köyde yaşanan bir olayla başlayan romanın büyük bir kısmı, şehir ortamı olan Edremit kasabasında devam eder.

V. Üç çocukluk arkadaşı İflahsızın Yusuf, Köse Hasan ve Pehlivan Ali, şehirde iş bulma umuduyla köyden ayrılır.

Yukarıdaki numaralanmış cümlelerde belirtilen yargılardan hangileri "Kuyucaklı Yusuf" adlı yapıt ile ilgili olarak söylenemez?

A) I. ve II.   B) II. ve III.   C) III. ve IV.   D) III. ve V.   E) IV. ve V.

 

33. —-, öykü yazarlığı, "Gazoz Ağacı" ile "Yaralı Hayvan" adlı iki kitapta topladığı öykülerinde kalmakla birlikte değişik öykü anlayışıyla dikkati çekmiştir. Ona göre önemli olan anlatı değil, gerçeğin yansıtılmasıdır. Sait Faik kuşağının etkisi ile öykü yazmaya başlamış, İstanbul dışına çıkmadığı öykülerinde dikkatli bir gözlemci olarak gerçekleri yansıtmıştır.

Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?

A) Selim İleri

B) Sabahattin Kudret Aksal

C) Rasim Özdenören

D) Mustafa Kutlu

E) Vüs'at O. Bener

 

34.

Gürz ayaklı

Kalkan elli

Sancaktar olduğu

Sancak tutuşundan belli

Bu dizelerde aşağıdaki açıklamalardan hangisine uygun bir söz sanatı vardır?

A) Bir olayı, gerçek nedeninin dışında, hayali ve güzel bir nedene bağlama

B) Bir anlam inceliği meydana getirmek için bildiğini bilmezlikten gelme

C) Söz arasında, bilinen bir duruma, olaya veya kişiye işaret etme

D) Aralarında ortak yön bulunan iki unsurdan zayıf olanı güçlü olana benzetme

E) Söylenişleri bir, anlamları ayrı iki sözü bir arada bulundurma 

 

35. (I)Faruk Nafiz Çamlıbel, (II)hece ölçüsüne yeni bir ahenk kazandırmıştır. (III)Mistik düşüncenin şiirdeki temsilcisi olan şaire 1927'de yayımladığı (IV)"Kaldırımlar" şiiri büyük bir ün kazandırmıştır. Bu şiir, (V)halk şiiriyle Fransız şiirinin biçim yönünden bir birleşimidir.

Bu parçadaki numaralanmış bölümlerin hangisinde bir bilgi yanlışı vardır?

A) I.   B) II.   C) III.   D) IV.   E) V.

 

36. Cenap Şahabettin ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

A) Edebiyat-ı Cedide'nin en aşırı örneklerini vermiş, şiiri "nesir musikisi" diye nitelendirmiştir.

B) Kullandığı yepyeni imgeler döneminin sanat dünyasında önemli tartışmalara yol açmıştır.

C) Şiirde hece ölçüsünü müzik düzeyinde uyumlu kullanmayı savunmuştur.

D) "Yakazat-ı Leyliye" ve "Elhan-ı Şita" tanınmış şiirlerinden bazılarıdır.

E) Parnasizm akımını, edebiyatımızda tanıtan ve temsil eden ilk sanatçıdır.

 

37. —-, düzyazı biçiminde yazılmış şiirdir. Ses, söyleyiş ve tema bakımından şiirden farklı değildir. Şiirdeki vezin, kafiye gibi şekle ait önceden belirlenmiş sınırlayıcı öğeler bulunmaz. Yazan kişi duygularını daha rahat ifade eder. İlk olarak Fransa'da ortaya çıkmıştır. Halit Ziya ve Mehmet Rauf bu türün başarılı örneklerini vermiştir.

Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?

A) Müstezat   

B) Terza-rima 

C) Sone

D) Manzum öykü      

E) Mensur şiir

 

38. (I)Haldun Taner, öykülerinde dolaylı olarak insanların zayıf yanlarını ortaya koymaya çalışmış, bayağı insanlara karşı savaşını ortaya koymuştur. (II)"Yaşasın Demokrasi", (III)"Yaz Yağmuru", (IV)"On İkiye Bir Var" ve (V)"Konçinalar" öykü türünde tanınmış yapıtlarıdır.

Bu parçadaki numaralanmış bölümlerin hangisinde bir bilgi yanlışı vardır?

A) I.   B) II.   C) III.   D) IV.   E) V.

 

39. Ölü Kentin Nabzı'yla —-, Sokrates Savunuyor'uyla —-, Canlı Maymun Lokantası'yla —-, Cumhuriyet Dönemi tiyatroculuğumuzun önemli isimlerindendir.

Bu parçada boş bırakılan yerlere, sırasıyla aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?

A) Refik Erduran – Recep Bilginer – Orhan Asena

B) Orhan Asena – Necati Cumalı – Turan Oflazoğlu

C) Tarık Buğra – Refik Erduran – Necati Cumalı

D) Haldun Taner – Güngör Dilmen – Turgut Özakman

E) Orhan Asena – Turan Oflazoğlu – Güngör Dilmen

 

40. Divan edebiyatında —- düğünlerden, şenliklerden, eğlencelerden, halk sporlarından söz eden çoğunlukla minyatürlü yazma yapıtlardır. Halk tiyatrosu, halk eğlenceleri yönünden zengin bilgi kaynaklarıdır.

Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?

A) surnameler

B) siyasetnameler

C) mersiyeler

D) gazavatnameler

E) sefaretnameler 

 

41. Sanat hayatına şiir yazmakla başlayan —- küçük insanın dünyasını ele almış, basit konuları hikâyeleştirmiştir. Çocukluk anıları ve Adapazarı-Bursa gözlemleri, Fransa'da yaşadığı yıllar, İstanbul'un kenar semtleri ve buralarda yaşayan yoksul insanlar, Adalar'da geçen yaşantısı ve balıkçılar, hikâyelerinin temelini oluşturur. Dünyaya bakış felsefesini, "Bir insanı sevmekle başlar her şey!" diyerek açıklayan sanatçı, Çehov tarzı durum hikâyeciliğinin öncülüğünü yapmıştır. Hikâyelerinin yanı sıra iki romanı ve bir de şiir kitabı vardır.

Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?

A) Mustafa Kutlu

B) Halikarnas Balıkçısı

C) Sait Faik Abasıyanık

D) Rasim Özdenören

E) Zeyyat Selimoğlu

 

42. —-; Mehmet Çınarlı, Arif Nihat Asya, Mehmet Kaplan, Cemil Meriç, İlhan Geçer, Mustafa Necati Karaer, Nüzhet Erman, Yavuz Bülent Bakiler, Bahattin Karakoç gibi sanatçılardan oluşur. Bu sanatçılar, düşüncelerini, "Sanatçı bağımsız olmalıdır. Ulusal olmayan bir sanatın sınırları aşacağı düşünülemez. Sanatçının dili yaşayan dildir." sözleriyle ortaya koymuşlardır. İlk şiirlerini "Çınaraltı" dergisinde yayımlamışlardır. Ölçü konusunda bir dayatmaya karşı olmuşlar, şiir olarak kalabildiği sürece aruzu da, heceyi de, serbest biçimli şiiri de kabul ettiklerini açıklamışlardır.          

Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?

A) Birinci Yeniciler

B) Hisarcılar

C) Maviciler

D) Beş Hececiler

E) Yedi Meşaleciler

 

43. Ahmet Hamdi Tanpınar, hece ölçüsüyle yazdığı ilk şiirlerindeki imge zenginlikleri ve müzikaliteyle dikkatleri üstüne çeker. Osmanlı Devleti'nin son döneminde seçkin bir çevrenin yaşayışını sergilediği ilk romanı —- ardından, kendi yaşamından da izler taşıyan —- romanını yayımlar. Bu yapıt, hem bir aşk hem de sanatçının İstanbul'a olan derin sevgisinin romanıdır bir bakıma.

Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdakilerin hangisinde verilenler sırasıyla getirilmelidir?

A) Aydaki Kadın'ın – Mahur Beste

B) Huzur'un – Sahnenin Dışındakiler

C) Mahur Beste'nin – Huzur

D) Yaz Yağmuru'nun – Saatleri Ayarlama Enstitüsü

E) Sahnenin Dışındakilerin – Aydaki Kadın

 

44. (I)Yakup Kadri Karaosmanoğlu, (II)Edebiyat-ı Cedide'de bulunduğu yıllarda bireysel bir sanat anlayışına sahip olmuştur. İlk yapıtlarında (III)mistik bir hava sezilir. 1916'dan sonraki yıllarda (IV)yurt gerçeklerini ve milli duyguları işlemiştir. (V)"Yaban" ile "Sodom ve Gomore" romanları bu yılların ürünüdür.

Bu parçadaki numaralanmış bölümlerin hangisinde bir bilgi yanlışı vardır?

A) I.   B) II.   C) III.   D) IV.   E) V.

 

45. Aşağıdakilerin hangisinde bir bilgi yanlışı vardır?

A) Klasisizmde, yapıtlarda değişmez tipler vardır.

B) Romantizmde, doğaya önem verilmiştir.

C) Natüralizmde, sanatçılar, yapıtlarında yaşamı çirkin hatta iğrenç yönleriyle anlatmaktan çekinmemiştir.

D) Sürrealizmde, sanatın bir hüner değil, bilinçaltının otomatik verileri olduğu kabul edilmiştir.

E) Parnasizmde, şiirde anlam aranmaz çünkü şiir, anlaşılmak için değil, duyulmak içindir. 

 

46. Aşağıdakilerden hangisi Attilâ İlhan'ın şiir türündeki yapıtlarından biri değildir?

A) Elde Var Hüzün

B) Yağmur Kaçağı

C) Sisler Bulvarı

D) Ayrılık Sevdaya Dahil

E) Sokaktaki Adam

 

47. —-, yalnızca insanları güldürmek, eğlendirmek için değil, toplumsal yaşamı düzenlemek, ders vermek, belirli bir düşünceyi, görüşü karşı tarafa mizah eşliğinde iletmek için halk tarafından üretilmiş, çok kapsamlı işlevleri olan kısa anlatılardır.

Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?

A) Fıkralar     

B) Masallar    

C) Maniler

D) Bilmeceler

E) Tekerlemeler

 

48. Halide Edip, (I)Ateşten Gömlek ve Vurun Kahpeye adlı romanlarıyla Anadolu'ya açılmıştır. Milli Mücadele yıllarında Anadolu'nun çeşitli sorunlarını yansıtan bu iki romanın yanında yazar, (II)Handan ve (III)Seviye Talip romanlarında yakıp yıkan bir sevgiyi dile getirmek istediği için kişilerin iç dünyasına yönelir. Yazarın adıyla bütünleşmiş olan (IV)Dağa Çıkan Kurt ve (V)Tatarcık ise töre romanları olarak dikkati çeker.

Bu parçadaki numaralanmış bölümlerin hangisinde bir bilgi yanlışı vardır?

A) I.   B) II.   C) III.   D) IV.   E) V.

 

49.

I. Ahmet Vefik Paşa – halka tiyatroyu sevdirme

II. Abdülhak Hamit – romantizmi benimseme

III. Şemsettin Sami – sözlük alanında yoğunlaşma

IV. Teodor Kasap – mizah dergisi yayımlama

V. Muallim Naci – öykülerini kıssayla bitirme

Yukarıdaki numaralanmış yapıtlardan hangisi, karşısındakiyle ilişkilendirilemez?

A) I.   B) II.   C) III.   D) IV.   E) V.

 

50. Kaside ile ilgili olarak aşağıda verilen bilgilerden hangisi yanlıştır?

A) Genellikle övgü içerikli şiirlerdir.

B) Beyit sayısı 33-99 arasında değişir.

C) Uyak düzeni aa, ba, ca… biçimindedir.

D) Vasıta beytinde şairinin mahlası bulunur.

E) Değişik bölümlerden oluşur.

 

51.

I. Nefî'nin hiciv (yergi) türündeki şiirlerinin yer aldığı yapıtıdır.

II. Şeyh Galip tarafından, mesnevi biçiminde yazılmış bir aşk hikâyesidir.

III. Kâtip Çelebi tarafından yazılmış, kitapların yazarlarıyla birlikte isimlerinin yer aldığı bibliyografyadır.

IV. Ali Şir Nevaî, bu yapıtında Türkçenin Farsçadan daha zengin bir dil olduğunu söylemiştir.

Aşağıdaki yapıtlardan hangisiyle ilgili bir açıklama yukarıda verilmemiştir?

A) Siham-ı Kaza

B) Hüsn ü Aşk

C) Keşfü'z Zünun

D) Muhakemetü'l Lügateyn

E) Tuhfetü'l Haremeyn

 

52.

Bir sersem

Oldu yürek bir sersem

Ölmeden şu cânımı

Yâr yoluna bir sersem

Bu maninin türü aşağıdakilerden hangisidir?

A) Düz (tam) mani

B) Kesik (cinaslı) mani

C) Karşılıklı (deyiş) mani

D) Yedekli (artık) mani

E) Ayaklı (doldurmalı kesik) mani

 

53. Halk hikâyeleriyle ilgili olarak aşağıda verilen yargılardan hangisi doğrudur?

A) Sadece aşk konusu işlenir.

B) Bütünüyle fantastik öğeler içerir.

C) Sadece nesir biçiminde oluşturulur.

D) Az çok kültürlü âşıklar tarafından anlatılır.

E) Sanatlı ve ağır bir dil kullanılır.

 

54.

I. İncisinden ayrılmış yüreğim takvimlere küskün derviş

II. Kan çanağına dönmüş bir sadettir şimdi zaman

III. Anılar yüklü rüyalar yangın yeridir sağ çıkılamayan

IV. Nuh'tan kalma bir tufana özenir kurak gözlerim

V. Güneş doğana kadar pencerede beklerim

Yukarıdaki numaralanmış dizelerin hangisinde imgeye başvurulmamıştır?

A) I.   B) II.   C) III.   D) IV.   E) V.

 

55. —- adlı romanıyla, roman yazarlığında bir atılım yapan —-, bu romanıyla değişik bir psikolojik roman örneği vermiştir. Genelde küçük burjuvanın düşünce biçimi ve davranışlarının eleştirildiği roman yer yer ironik bir anlatımla sürdürülür. Aynı çizgide olan ikinci romanı "Tehlikeli Oyunlar"dan sonra yayımladığı "Bir Bilim Adamının Romanı" ise başarılı bir yaşam öyküsü romanı örneğidir.

Bu parçada boş bırakılan yerlere aşağıdakilerin hangisinde verilenler sırasıyla getirilmelidir?

A) Korsan Çıkmazı – Nezihe Meriç

B) Tutunamayanlar – Oğuz Atay

C) Buzul Çağının Virüsü – Vüs'at O. Bener

D) Kaçkınlar – Ferit Edgü

E) Çarpılmışlar – Rasim Özdenören

 

56. Aşağıdakilerin hangisinde bir bilgi yanlışı vardır?

A) Orhan Hançerlioğlu, Bordamıza Vuran Deniz adlı romanında, Anadolu'dan gelip İstanbul'a yerleşen kalabalık bir ailenin yirmi yıl içinde çeşitli iş kollarına yayılışını, büyük şehrin hızlı ve öğütücü çarkına kapılışını ve bölünerek dağılışını anlatmaktadır.

B) Köy ve köyün sorunlarını işleyen romancılar arasında yer alan İlhami Bekir Tez, Taşlı Tarladaki Ev adlı romanında, realist gözlemleri ve ruh betimlemeleri ile köy yaşamından değişik kesitler sunar.

C) Mustafa Kutlu, Gençliğim Eyvah adlı romanında aydın problemi çevresinde 1970 sonrası gençlik hareketlerini, sosyal dalgalanmaları, çelişkileri, yanlış yapılanmaları, ahlâkî kirlenmeyi, sosyal yapıda yerleşmiş birtakım kavramların yıkılışını anlatır.

D) Sadık Yalsızuçanlar, ilk romanı Yakaza'da öğretmen olan başkişisinin günlük yaşamının tekdüzeliği içinde ve uykuyla uyanıklık arasında kendini aradığı içsel yolculuklarını işlemiştir.

E) Fatma Karabıyık Barbarosoğlu, ilk romanı Hiçbiryer'de, yetmişli yıllara kadar sosyal gerçekçi romancılar tarafından gündemden düşürülmeyen bir mekâna götürür okuru.

 

CEVAP ANAHTARI

1-D  2-E  3-D  4-D  5-C  6-B  7-C  8-A  9-D  10-C  11-C  12-C  13-A  14-E  15-C  16- C  17-D  18-A  19-E  20-E  21-C  22-C  23-B  24-A  25-E  26-B  27-A  28-C  29-E  30-D  31-B  32- D  33-B  34-D  35-A  36-C  37-E  38-C  39-E  40-A  41-C  42-B  43-C  44-B  45-E  46-E  47-A  48-D  49-E  50-D  51-E  52-B  53-D  54-E  55-B  56-C

LYS Edebiyat Deneme Sınavı-13 İndir!


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir