Edebiyat Öğretmeni

Klasisizm (Kuralcılık)

17.yüzyılda Fransa’da ortaya çıkan bir edebiyat akımı olan klasisizm, daha çok şiir ve tiyatroda etkisini göstermiştir.

Hazırlık Dönemi

Rönesans’ın ilanıyla birlikte Avrupa’da günlük yaşamda ve sanatla kültür alanında önemli gelişmeler yaşanmış, kilisenin dinî baskısı, sanatın ve sanatçıların üzerinden kalkmaya başlamıştır. Yaşanan iç kargaşalar, 17. yüzyıl Fransa’sında yerini dinginliğe bırakır. Kilise ve derebeyliklerin direnişi iyiden iyiye kırılır. Soylu tabaka da saraya bağlanmayı kabul eder. Böylece siyasi alanda bir düzen, kurallara bağlılık oluşur. Bu düzen, edebiyat alanında da kendini gösterir. Edebiyatın ve dilin kurallarını belirlemek üzere Fransız Akademisi kurulur. Rasyonalizm felsefesi de sanatçıların üzerinde olumlu bir etki meydana getirir.

Yunan ve Latin geleneğine bağlı bir edebiyat akımı olan klasisizmin estetiği, eski Yunan ve Latin edebiyatı dönemine ait başyapıtlarla oluşturmuş, yeniden doğuş diye adlandırılan Rönesans döneminde gelişmiştir. Bu akımın kurucusu olarak kabul edilen Boileau: “Aklı seviniz, yapıtlarınız değerini akıldan alsın.” sözüyle klasisizmin felsefesini ortaya koymuştur.

Klasisizmin Akımının Özellikleri

Klasisizmin Temsilcileri

Türk edebiyatında klasisizmin temsilcileri:

Türk edebiyatı Batı’ya açıldığında klasisizm dönemi kapandığından, bu akımın etkisi Türk edebiyatında fazla görülmez. Yine de Şinasi Ahmet Vefik Paşa ve Direktör Ali Bey klasisizmin edebiyatımızdaki temsilcileri olarak sayılabilir.

Şinasi’nin “Şair Evlenmesi” adlı tiyatrosu, La Fontaine’den yaptığı çeviriler ile Ahmet Vefik Paşa’nın Moliere’den yaptığı çeviriler klasisizmin etkisinde ortaya konmuş yapıtlardır.

Exit mobile version