Öne Çıkanlar

İki ya da daha çok sözcüğün, birbirini değişik ilgilerle tamamladığı söz gruplarıdır. Türkçede “sıfat tamlaması” ve “ad tamlaması” olmak üzere iki tür tamlama vardır.

1. SIFAT TAMLAMASI

Bir sıfatın, kendisinden sonra gelen bir adla oluşturduğu söz grubuna “sıfat tamlaması” denir. Bu tamlamalarda sıfat, adı niteler ya da çeşitli yönlerden belirtir. Sıfat tamlamalarında sıfat, daima addan önce gelir.

Yaşlı çınar, gölgesiyle insanları asırlardır serinletiyordu.

Bu cümlede “yaşlı” sözcüğü “çınar” adını nitelik yönüyle anlamca bütünleyerek bir söz grubu kurmuş ve sıfat tamlaması oluşturmuştur. Sıfat tamlamalarında sıfat “tamlayan”, ad “tamlanan” durumundadır.

yaşlı     çınar
sıfat     ad
(tamlayan) (tamlanan)

Bu okulun bizim hatıralarımızda yeri büyüktür.

Bu cümlede “bu” sözcüğü “okul” adını işaret yoluyla belirterek bir söz grubu kurmuş ve sıfat tamlaması oluşturmuştur.

bu        okul
sıfat     ad
(tamlayan) (tamlanan)

Aşağıdaki cümlelerde koyu renkli söz grupları, sıfat tamlamalarıdır.

Bahar gelince kırlar, sarı papatyalarla dolar.
Gökyüzü, birden kapkara bulutlarla kapandı.
Törenlerde sizin sınıftan kaç öğrenci görev aldı?
Yol boyunca başı dumanlı dağları seyrettik.
Yıkılmış evlerin arasından geçerek inşaat alanına ulaştık.

2. AD TAMLAMASI (AD TAKIMI)

En az iki adın değişik ilgilerle birbirini tamamlayarak oluşturduğu söz gruplarıdır.

Yağmurdan sonra evin çatısı akmaya başladı.

Bu cümlede “ev” ve “çatı” adları, aitlik ilgisiyle anlamca birbirini tamamlayarak bir söz grubu oluşturmuştur.

Ad tamlamalarında birinci sözcüğe “tamlayan”, ikinci sözcüğe tamlanan” denir.

evin     çatısı
tamlayan tamlanan

Tamlayanın aldığı ek, “tamlayan eki”, tamlananın aldığı ek ise “tamlanan eki”dir.

Tamlayan Eki

Eklendiği adla (tamlayan) başka bir ad (tamlanan) arasında ilgi kuran eklerdir. “-ın, -in, -un, -ün, (-nın, -nin, -nun, -nün)” ekleri tamlayan ekleridir.

Tamlanan Eki

Eklendiği ismin (tamlananın) tamlayanda bildirilen bir kişiye ya da varlığa ait olduğunu gösteren eklerdir. “-ı, -i, -u, -ü, (-sı, -si, -su, -sü)” ekleri tamlanan ekleridir.

ev – in çatı – sı
tamlayan eki tamlanan eki

Bu örnekte, tamlayan eki “ev” sözcüğünün “çatı” sözcüğüyle ilgili olduğunu; tamlanan eki de “çatı”nın eve ait olduğunu bildirmektedir.

Ad tamlamaları, oluşturulma biçimlerine göre dört grupta incelenir:

  • Belirtili Ad Tamlaması
  • Belirtisiz Ad Tamlaması
  • Zincirleme Ad Tamlaması
  • Takısız Ad Tamlaması

a. BELİRTİLİ AD TAMLAMASI

Tamlayanın ve tamlananın tamlama ekleri aldığı ad tamlamalarıdır. Bu tür tamlamalarda belirgin bir aitlik ilgisi vardır, tamlananın tamlayana ait olduğu belirtilir.

Okulun müdürüne, başarılarından dolayı ödül verildi.

Bu cümlede, “okul” ve “müdür” sözcükleri arasında, tamlayan ve tamlanan ekleri kullanılarak (okul-un müdür-ü) aitlik ilgisi kurulmuştur. Bu şekilde kurulan tamlamalara belirtili ad tamlaması denir.

Aşağıdaki cümlelerde altı çizili söz grupları, belirtili ad tamlamasıdır.

Arabanın kapısı açık kalınca alarm çaldı.
Çocukken yağmurun sesini dinlerdim bazı geceler.
Kasabanın sokakları bu yaz asfaltlanacakmış.
Gelişmiş toplumlar sanatın değerini iyi bilir.
Daha yolculuğun başında annesini özlediğini söyledi.

b. BELİRTİSİZ AD TAMLAMASI

Tamlayanı ek almayıp sadece tamlananın iyelik eki aldığı tamlamalardır.

Amcam, yakında okul müdürü olacakmış.

Bu cümlede “okul” ve “müdür” sözcükleri arasında sadece tamlanan ekiyle (okul müdür-ü) ilgi kurulmuştur. Bu şekilde kurulan tamlamalara belirtisiz ad tamlaması denir.

Aşağıdaki cümlelerde altı çizili söz grupları, belirtisiz ad tamlamasıdır.

Bahçedeki elma ağacı geçen ay kurudu.
Çocuğa okul çantası almak için dışarı çıktık.
Şair, yaşama sevincini dile getirmiş bu dizelerde.
Yöre halkı için en önemli geçim kaynağı arıcılıktı.
Resim sergileri önemli bir sanat etkinliğidir.

c. ZİNCİRLEME AD TAMLAMASI

En az üç adın tamlayan ve tamlanan ekleriyle birbirine bağlanmasıyla oluşan söz grubudur.

Birkaç veli, okul müdürünün odasında oturuyordu.

Bu cümlede “okul”, “müdür” ve “oda” adları arasında aitlik ilgisi kurularak zincirleme ad tamlaması oluşturulmuştur.

Aşağıdaki cümlelerde altı çizili söz grupları, zincirleme ad tamlamasıdır.

Bahçedeki ceviz ağacının dalları yola sarkıyordu.
Bir süre sonra deniz kenarının sessizliği kapladı ortalığı.
Şehrin ulaşım sorunu yapılacak çalışmalarla giderilecek.
Bir yapıtın etkileyiciliği sanatçının yorum gücüne bağlıdır.
Kır çiçeklerinin kokusuna bayılıyorum.

d. TAKISIZ AD TAMLAMASI

Tamlayan ve tamlananın ek almadığı ad tamlamalarıdır. Bu tür tamlamalar; ya tamlananın “ne(y)den yapıldığını” (hammaddesini) ya da benzerlik ilgisi kurarak tamlananın “neye benzediğini” belirtir. Takısız ad tamlamaları ek almadığından, biçim olarak sıfat tamlamasına benzer. Bu yüzden takısız ad tamlamalarını sıfat tamlamalarıyla karıştırmamak için bu ilgiler göz önünde bulundurulmalıdır.

Tamlananın neyden yapıldığını bildirir:

cam kavanoz
taş köprü
altın bilezik
plastik kova

Bu örneklerde, “kavanoz”un “cam”dan, “köprü”nün “taş”tan, “bilezik”in altından, “kova”nın plastikten yapıldığı belirtiliyor.

Tamlananın neye benzediğini bildirir:

aslan çocuk
zeytin gözler
ipek saçlar
taş kalp

Bu örneklerde, “çocuk” “aslan”a, “gözler” “zeytin”e, “saçlar” “ipek”e, “kalp” “taş”a benzetilmiştir.

AD TAMLAMALARINDA ÖZELLİKLER

Ad tamlamalarında tamlayanla tamlanan yer değiştirebilir:

Savruluyordu yeleleri rüzgârda bu güzel atın.

Bu dizede, “atın yeleleri” ad tamlamasında, tamlanan (yeleleri) tamlayandan (atın) önce gelmiştir.

Aşağıdaki cümlelerde tamlayanıyla tamlananı yer değiştirmiş ad tamlamalarına yer verilmiştir.

Sıcaklığı ortalığı yakmaya başlamıştı güneşin. (güneşin sıcaklığı)
Bekçisiyiz sonsuza dek bu vatanın (vatanın bekçisi)

Ad tamlamalarında, bir tamlayan birden fazla tamlanana bağlanabildiği gibi, bir tamlanan da birden fazla tamlayana bağlanabilir:

Bu tepelerin rüzgârı, fırtınası hiç dinmezdi.
Velilerin ve öğrencilerin coşkusu görülmeye değerdi.

Bu cümlelerin birincisinde “tepelerin” tamlayanı “rüzgârı” ve “fırtınası” tamlananlarına bağlanırken; ikinci cümlede “öğretmenlerin” ve “öğrencilerin” tamlayanları “coşkusu” tamlananını ortak kullanmıştır.

Ad tamlamalarında tamlayanla tamlananın arasına değişik türde sözcükler girebilir:

Uzun süre köyün çıplak tepelerini seyretti.

Bu cümlede, “köyün tepeleri” tamlamasında, tamlayanla (köyün) tamlananın (tepeleri) arasına sıfat (çıplak) girmiştir.

Sarıyer, İstanbul’un en güzel ilçelerinden biridir.

Bu cümlede, “İstanbul’un ilçeleri” tamlamasında, tamlayanla (İstanbul’un) tamlananın (ilçeleri) arasına hem belirteç (en) hem de sıfat (güzel) girmiştir.

Okul gezisine Ali’nin de kardeşi katıldı.

Bu cümlede, “Ali’nin kardeşi” tamlamasında, tamlayanla (Ali’nin) tamlanan (kardeşi) arasına bağlaç (de) girmiştir.

Ad tamlamalarında tamlayan veya tamlanan, ya da her ikisi bir sıfat tarafından nitelenebilir:

Çocuğun büyük hayalleri vardı.

Bu cümlede, “çocuğun hayalleri” tamlamasında, tamlanan (hayalleri) bir sıfat (büyük) tarafından nitelenmiştir.

Küçük çocuğun hayalleri vardı.

Bu cümlede, “çocuğun hayalleri” tamlamasında, tamlayan (çocuk) bir sıfat (küçük) tarafından nitelenmiştir.

Küçük çocuğun büyük hayalleri vardı.

Bu cümlede, “çocuğun hayalleri” tamlamasında, tamlayan (çocuk) bir sıfat (küçük) tarafından; tamlanan (hayalleri) yine bir sıfat (büyük) tarafından nitelenmiştir.

Ad tamlamaları bir sıfat tarafından nitelenebilir veya belirtilebilir:

Büyük yolcu gemisi limandan ağır ağır ayrıldı.

Bu cümlede “büyük” olan “yolcu gemisi”dir. Yani sıfat (büyük), isim tamlamasını (yolcu gemisi) nitelemiştir.

Bu macera romanı benim çok hoşuma gitti.

Bu cümlede “bu” sözüyle “macera romanı” işaret edilmektedir. Yani sıfat (bu), isim tamlamasını (macera romanı) belirtmektedir.

Ad tamlamaları sıfat ve belirteç görevinde kullanılabilir:

Öğretmenimiz bize el yazması eserler tanıttı.

Bu cümlede “el yazması” ad tamlaması, “eserler” sözcüğünü nitelediğinden, sıfat görevinde kullanılmıştır.

Çocuğun gül kurusu ceketi vardı.

Bu cümlede, ad tamlaması (gül kurusu), ceket adını nitelediğinden, sıfat görevinde kullanılmıştır.

İzmir’de bir yaz akşamı vedalaştık kardeşimle.

Bu cümlede, ad tamlaması (yaz akşamı) “vedalaştık” eyleminin zamanını bildirdiğinden, belirteç görevinde kullanılmıştır.

Adıllarla da tamlama kurulur:

Dün onun (Ali’nin) kitabı bizde kalmış.

Bu cümledeki “onun” adılı, “Ali’nin kitabı” isim tamlamasındaki tamlayanın (Ali) yerine geçmiştir.

Aşağıdaki cümlelerde koyu renkli sözcükler, tamlayan ya da tamlanan durumundaki adıllardır.

Herkesin düşüncesi aynı olmaz.
Doktorlar, buranın havasını tavsiye ettiler.
Yolcuların biri, cüzdanını çaldırdığını söyledi.
Sınavdaki soruların birçoğu kolaydı.
Çocuğun nesi kaybolmuş?

Not: Kişi adılları tamlayan olursa, tamlanan (iyelik) ekleri her kişiye göre değişiklik gösterir.

ben – im araba – m
sen – in araba – n
o – nun araba – sı
biz – im araba – mız
siz – in araba – nız
onlar – ın araba – ları

Ayrıca tamlayan ekinin de “ben” ve “biz” adıllarında “-im “olduğu görülmektedir.

Ad tamlamalarında bazı durumlarda tamlayan ya da tamlanan düşebilir:

Resimlerini gördüm ve çok beğendim, (senin resimlerini) tamlayan
Karşı binadaki daire bizimdi. (bizim dairemizdi) tamlanan

Not: Tamlayanı veya tamlananı düşmüş kullanımlar, ad tamlaması sayılmaz. Bu tip sorularda “tamlayanı veya tamlananı düşmüş” ifadesi mutlaka bulunur.

Ad tamlamalarında bazen “-den” eki, tamlayan ekinin yerine kullanılabilir:

Yaralılardan bazıları hastaneye götürüldü. (yaralıların bazıları)