Öne Çıkanlar

1. (I)Edebivat-ı Cedide şairleri, yalnız aydınlara seslenmişler, (II)sanat için sanat ilkesini benimsemişlerdir. (III)Parnasyenleri ve sembolist şairleri örnek almışlardır. Eserlerinde (IV)Arapça ve Farsça sözcükleri bol bol kullanmışlar; (V)tiyatroda Batı düzeyinde eserler vermişlerdir.

Yukarıdaki numaralanmış sözlerin hangisinde bilgi yanlışı vardır?

A) I.   B) II.   C) III.   D) IV.   E) V.

 

2. Servet-i Fünun şiiriyle ilgili aşağıda verilen bilgilerden hangisi yanlıştır?

A) Arapça ve Farsça sözcüklerle yüklü, ağır bir dil kullanılmıştır.

B) Genellikle "karamsarlık, hayal kırıklığı, melankoli, doğa güzellikleri" gibi temalar üzerinde durulmuştur.

C) Beyit bütünlüğü yerine konu bütünlüğüne önem verilmiştir.

D) Kafiyede ses benzerliğinden çok, şekle önem verilmiştir.

E) Sone, terza-rima gibi Batılı nazım biçimleri kullanılmıştır.

 

3. —-, roman türünün edebiyatımızdaki en güzel örneklerindendir. Yazar, yaşanılan bir dönemin sosyo-kültürel durumunu gözler önüne sermiştir bu romanında. Eser, İstanbul’daki sanat ve edebiyat çevrelerini yansıtan başarılı romanlardan biridir. Yazar, roman kahramanı Ahmet Cemil aracılığıyla yazıldığı dönemin basın ve yayın hayatını, o dönemdeki edebiyat ve kültür hareketlerini yansıtmıştır.

Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?

A) Eylül         

B) Aşk-ı Memnu

C) Kırık Hayatlar      

D) Mai ve Siyah

E) Hayal İçinde

 

4. Halit Ziya Uşaklıgil'in eserlerinde olduğu gibi, bu dönemde yazılan romanlardaki dil, özellikle betimleme bölümlerinde ağır; karşılıklı konuşma bölümlerinde, öykülerde daha sade ve doğaldır. Tevfik Fikret gibi sanatçılar, Batıda özellikle Fransız dil ve edebiyatı ile bağıntılar kurmuştur. Cenap Şahabettin gibi sanatçılar da düzyazıda önemli bir atılım gerçekleştirmiştir. Dönemin dergi ve gazetelerinde görülen eleştiriler daha çok "Doğu – Batı" tartışması şeklinde olmuştur.

Bu parçada aşağıdaki edebî dönemlerden hangisine ait özelliklerden söz edilmiştir?

A) Divan edebiyatı

B) Tanzimat edebiyatı

C) Servet-i Fünun edebiyatı

D) Millî Edebiyat

E) Halk edebiyatı

 

5. (I) Servet-i Fünun döneminde, şiirde aruz ölçüsü kullanılmakla birlikte, nazım şekillerinde ve konularda büyük yenilikler yapılmıştır. (II) Nazım, nesre yaklaştırılmış; konu bütünlüğü esas alınmıştır. (III) Fransız şiirinden alınan sone ve terza-rima gibi şekiller ve serbest müstezat çokça kullanılmıştır. (IV) Şiirlerde Türk tarihi, dini tasavvufi konular ağırlıklı olarak işlenmiştir. (V) Parnasizm ve sembolizm akımlarından etkilenilmiştir.

Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde bir bilgi yanlışı vardır?

A) I.   B) II.   C) III.   D) IV.   E) V.

 

6. Bu dönem sanatçıları, Batılılaşma çabalarında kendinden önceki sanatçıları yetersiz bulmuştur. Batıyı yakından takip etmişler, Batı edebiyatından kimi nazım şekillerini edebiyatımıza getirmişler ve kendi eserleriyle Avrupaî bir Türk edebiyatı oluşturmaya çalışmışlardır. Özellikle Fransız düşünce ve edebiyat anlayışı çıkış noktaları olmuştur. Daha çok, elit kesime hitap eden bir salon edebiyatı oluşturmaya çalışarak seçkinci bir dil anlayışı geliştirmişlerdir.

Bu parçada tanıtılan topluluk aşağıdakilerden hangisidir?

A) Servet-i Fünuncular

B) Fecr-i Aticiler

C) Tanzimatçılar

D) Millî Edebiyatçılar

E) İkinci Yeniciler 

 

7. 1896'dan 1901'e kadar süren kısa dönemde, edebiyatımızda geniş bir etki uyandıran bu sanatçılar, şiir, roman, hikâye, eleştiri, anı gibi türlerde verdikleri değerli yapıtlarla edebiyatımızın Batılılaşmasında büyük rol oynamıştır. Toplumsallıktan uzaklaşarak daha çok, içe dönük, bireysel konulara eğilmişler; "sanat için sanat" anlayışıyla yapıtlar vermişlerdir.

Bu parçada sözü edilen sanatçılar, aşağıdakilerden hangisidir?

A) Tanzimatçılar        

B) Yedi Meşaleciler

C) Fecr-i Aticiler       

D) Yeni Lisancılar

E) Edebiyat-ı Cedîdeciler

 

8. —-, "Piyale" adlı şiir kitabının önsözünde şiirle ilgili görüşlerini şöyle açıklar: "Şair ne bir gerçek habercisi, ne güzel konuşmayı sanat haline getirmiş bir kişi, ne de bir yasak koyucudur. Şairin dili, düzyazı gibi anlaşılmak için değil, hissedilmek için yaratılmış, müzik ile söz arasında, ama sözden çok müziğe yakın ortalama bir dildir."

Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?

A) Ahmet Haşim

B) Tevfik Fikret

C) Muallim Naci

D) Ziya Paşa

E) Cenap Şahabettin

 

9. Bu topluluk, sanat hayatına bir bildiriyle başlamıştır. Sanatın saygıdeğer ve şahsi olduğu anlayışını savunmuşlardır. Fransız edebiyatını örnek almışlardır. Dilleri süslü, sanatlı, ağdalı ve ağırdır. Aşk ve doğayı konu olarak işlemişlerdir. Eserlerindeki aşk teması genellikle duygusal ve romantiktir. Tabiat tasvirleri ise gerçekçi değil, Ahmet Haşim'de olduğu gibi kişiseldir.

Bu parçada sözü edilen edebî topluluk aşağıdakilerden hangisidir?

A) Tanzimatçılar

B) Servet-i Fünuncular

C) Fecr-i Aticiler

D) Millî Edebiyatçılar

E) Beş Hececiler

 

10. Servet-i Fünun döneminde, Tanzimat dönemindeki yeniliklerin devamı gelmiştir. Eylül psikolojik romanın, Şermin hece vezninin, Hac Yolunda gezi yazısının, Aşk-ı Memnu Batılı anlamda romanın örneğidir.

Bu parçada eseri anılmayan yazar, aşağıdakilerden hangisidir?

A) Halit Ziya Uşaklıgil

B) Tevfik Fikret

C) Cenap Şahabettin

D) Mehmet Rauf

E) Hüseyin Cahit Yalçın

 

11. Tanzimat’ın ikinci döneminde eser vermiş olan —- ile Servet-i Fünun edebiyatının romancısı olarak bilinen —- arasındaki ortak nokta, roman yazmış olmalarıdır. Biri Araba Sevdası ile yanlış Batılılaşmayı eleştirmiş, diğeri Servet-i Fünun aydınlarının dünyasını anlattığı Mai ve Siyah adlı romanı ile Türk romancılığını en üst noktaya çıkarmıştır.

Bu parçada boş bırakılan yerlere, verilen bilgilere göre aşağıdakilerden hangisi getirilebilir?

A) Samipaşazade Sezai – Mehmet Rauf

B) Nabizade Nazım – Cenap Şahabettin

C) Recaizade Mahmut Ekrem – Halit Ziya Uşaklıgil

D) Muallim Naci – Tevfik Fikret

E) Abdülhak Hamit Tarhan – Hüseyin Cahit Yalçın

 

12. Servet-i Fünun edebiyatı için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

A) Aruz vezni terk edilerek hece veznine geçilmiştir.

B) Arapça ve Farsça tamlamaların ağırlıklı olduğu sanatlı bir dil kullanılmıştır.

C) Romanlarda İstanbul’da geçen olaylar anlatılmıştır.

D) Batı'dan alınan yeni nazım şekilleri kullanılmıştır.

E) Göz için uyak yerine kulak için uyak anlayışı benimsenmiştir. 

 

CEVAP ANAHTARI

1-E  2-D  3-D  4-C  5-D  6-A  7-E  8-A  9-C  10-E  11-C  12-A