Öne Çıkanlar

Recep Bilginer

1922 yılında Adana’da doğan Recep Bilginer. Konya Lisesini bitirdi. Liseden sonra İstanbul Gazetecilik Enstitüsü’ ne devam etti. Mezuniyetinden sonra, Vatan Gazetesinde çalışmaya başladı. Çeşitli gazeteleri ve dergileri çıkartan yazar, düşünce ve Yeni Çağ isimli dergileri de çıkartan yazar, edebiyata şiirle başlamış, bunu tarihsel oyunlar izlemiştin Yunus Emre İlme Hizmet Vakfı Ödülü ve Türk Dil Kurumu Oyun Ödülü sahibi olan yazar 2005 yılında hayata gözlerini kapatmıştır.

Edebi Kişiliği:

  • Yazdığı oyunlarla edebiyat dünyasına damga vurmuş bir sanatçıdır.
  • Edebî yaşamı okuduğu okulda yazdığı hasret şiirleriyle başlamış, daha sonraları da dergi ve gazetelerde yazılar kaleme almıştır.
  • Ona göre tiyatro, şiir, roman söz sanatıyla toplumdaki kötülüklere hücum etme sanatıdır.
  • Tiyatrolarının az sözcükle çok düşünce dile getirdiğini söyleyen sanatçı bu yönüyle bu türü özellikle roman türünden ayırmıştır.
  • Yazdığı tiyatroları için hazırlıklar yapan ve araştırmalara yönelen bir sanatçıdır.
  • Recep Bilginer tiyatrolarının bir çoğunda halkın gönlüne yer etmiş şahısları anlatmıştır.
  • Gazetecilik yönü önemlidir, gücünü gazetecilikten alır.
  • Tiyatrolarda toplumsal aksaklıkları işler.
  • Köy konusunu işlemiş, köylülerin sorunlarını yansıtmıştır.
  • Çoğunlukla Güney Anadolu köylerinde yaşananları anlatır.

Eserleri:

  • Tiyatro: Yunus Emre, Mevlana, Parkta Bir Sonbahar Günüydü, Gazeteciden Dost, İsyancılar, Ben Devletim, Sarı Naciye, Utanç Dünyası, Sevdiğim Adam, Karım ve Kızım, Son Misafir
  • Roman: Politikada Bir Sarı Çizmeli

Sarı Naciye: Olay, Toroslarda bir orman köyünde ve Çukurova’da tarlalarda geçer. Köyde yaşayan baba-kız ve oğul üçlüsü, öteki köylüler gibi kendilerini Avşar Aşireti’nden saymaktadır. Ne var ki orman köylüsü geçim konusunda dar bir alana sıkışmıştır. Gençler Çukurova’ya inip para tarlalarında çalışarak yeni bir hayat düzeni kurma peşindedir. Elçi, Çukurova’dan köye gelip, pamuk tarlalarına ırgat toplarken, Sarı Naciye’yi de ikna eder. Baba, karşı olmasına rağmen Sarı Naciye gizlice Çukurova’ya iner. Baba, onu bulup cezasını vermek için kızının peşine düşer.