Öne Çıkanlar

Nevizade Atâî

17. yüzyılın en önemli mesnevi şairlerinden biridir. 1582’de dünyaya gelen şair, iyi bir eğitim görmüş, medreselerde hocalığın yanında değişik yerlerde kadılık da yapmıştır. Atâî, kısa süreler dışında ömrünü İstanbul’dan uzakta, Balkanlardaki çeşitli kadılıklarda geçirmiştir. Kaynaklardan anlaşıldığına göre güzel konuşan, nükteli ve alaycı bir insandır.

Edebî Kişiliği

  • Gazel ve kasidede başarılı olmakla birlikte asıl başarısını ve gücünü mesnevilerinde göstermiştir.
  • Dili oldukça ağır ve külfetli olan şairin gazellerinde Fuzûlî, Nev’î ve Bâkî’nin etkileri görülür.
  • Mesnevilerinde çok kullanılmış konular yerine yeni konuları ele almıştır.
  • Yer yer mahallî hayatı, halkın yaşayış ve törelerini dile getirmiş, özellikle İstanbul’un değişik manzaralarını ve güzelliklerini ortaya koymaya çalışmıştır.
  • Hikâyeler içinde bazı gerçek olaylara da yer vermiştir. Böylece mesnevilerine yerli unsurlar katarak İran mesnevi geleneğinden kurtulmayı denemiştir.

Eserleri:

Hamse sahibidir. Hamseleri “Âlemnümâ (Sâkinâme), Nefhatü’l-Ezhâr, Sohbetü’l-Ebkâr, Hefthân, Hilyetü’l- Efkâr”dır. Atâî’nin bu eserleri dışında, devrinde yaşayan bazı kişiler hakkında yazılmış 100 beyit kadar tutan “Hezliyyât”ı, yarım kalmış bir “Siyer-i Veysî Zeyli”, sekiz mektuptan oluşan bir de “Münşeât”ı vardır.