Öne Çıkanlar

Ebubekir Hazım Tepeyran

1864’te doğan sanatçı, Niğde Rüştiyesi’ni bitirdi. Özel derslerle Arapça, Farsça, Fransızca öğrendi. Çeşitli yerlerde valilik yaptı. Mütareke döneminde iki kez içişleri Bakanlığı yaptı, bu görevdeyken Kuvay-ı Miiliye’ye yardım ettiği gerekçesiyle işgal ordusu tarafından kurulan Harp Divanı’nda yargılanıp idama mahkûm edildi ve bu cezadan son anda kurtuldu. Cezası kürek mahkûmiyetine çevrildi. Tevfik Paşa’nın sadrazamlığı döneminde askeri temyiz, kararı bozunca gizlice Anadolu’ya geçti. Ankara hükümeti tarafından Sivas ve Trabzon valiliklerine getirildi. Cumhuriyet Döneminde milletvekilliği yaptı. Sanatçı 1947’de vefat etti.

Edebî Kişiliği:

  • Yazı hayatına şiirle başlayan sanatçının Konya Vilayet gazetesinde yayımlanan şiirleri, bazı çevreleri rahatsız ettiği için şiiri bıraktı.
  • Yarım yüzyıl süren devlet adamlığı süresince gözlemlerini birer öykü niteliğinde anlattı. Bunlardan bazılarını “Eski Şeyler” adı altında topladı. Ancak onun bu eserinin yayımlandığı 1910’lu yıllarda Türk hikâyesi, Batı tarzında epey bir aşama kaydetmişti. Dolayısıyla hikâyeleri pek bir varlık gösterememiştir.
  • Türkçe, Fransızca şiir, anı, öykü kitapları yayımlayan yazar, asıl ününü tek romanı Küçük Paşa’ya borçludur. Bu eser, taşıdığı edebî değerden çok, konusuyla dikkat çeker.
  • Tepeyran, yıllar önce bıraktığı şiire yeniden başlamış ve Türkçe şiirler yazmıştır. 1932’den sonra yazdığı şiirleri bir kitapta toplamışsa da şiir türünde pek başarılı olamamıştır.

Eserleri:

  • Roman: Küçük Paşa
  • Hikâye: Eski Şeyler
  • Anı: Canlı Tarihler
  • Yaşam öyküsü: Zalimane Bir İdam Hükmü (Kendi yaşamını, başından geçenleri anlattığı bir eserdir.)

Küçük Paşa: Anadolu’nun ücra bir köşesinden İstanbul’da bir konağa getirilen bir çocuğun başından geçenleri anlatır. Köyden ve köylülerin yaşamından söz eder. Bu yönüyle roman, Nabizade Nazım’ın Karabibik adlı eserinden sonra köy konusunu ayrıntılarıyla işleyen önemli bir eserdir. Yazar, o yılların Anadolu köylerini anlatırken II. Abdülhamit yönetimine karşı olduğu için sık sık sosyal eleştirilerde bulunur. Yol, yakacak, askere alınma, hastalık, bakımsızlık, yoksulluk gibi sosyal sıkıntıları dile getirir.