Öne Çıkanlar

Atabetü’l-Hakayık (Günümüz Türkçesiyle: Gerçeklerin Eşiği), Edip Ahmet Yükneki’nin, Karahanlı beylerinden Muhammed Dâd Sipehsalar’a hediye ettiği, hadis ve Arapça beyitlere dayanarak yazdığı şiirlerle, ahlaklı insan olmanın yollarını, ahlak ilkelerini açıklamış, çeşitli ahlakî öğütlerde bulunmuş, İslamî düşünce ve görüşlere yol gösterici olmuştur.

Modern zamanda ilk bilindiğinde “Hibetü’l-Hakayık” veya “Aybetü’l-Akayık” olarak, yanlış bir şekilde isimlendirmiştir. Eserde dünyayı, Allah’ı, insanı bilmenin sadece bilim yoluyla olabileceği anlatılır. Bilginin faydası ve bilgisizliğin zararı hakkında olan konuyu işlemiştir.

Ayet ve Hadislerle oluşturulmuş didaktik bir eser olan Atabetü’l-Hakayık, ahlak ve öğüt kitabıdır. Kitapta bilginin önemi, cehaletin zararları, cimrilik ve cömertlik, İyi ve kötü huylar, doğruluk anlatılmıştır. Eser Ayet ve Hadislerle oluşturulduğu için dili dönemin diğer ürünlerinden daha ağırdır. Arapça ve Farsça kelimelerin en yoğun rastlandığı eserdir.

Allah’ın, Peygamber’in ve Dört Halife’nin övüldüğü giriş şeklinde olan ilk kısım gazel tarzında kafiyelenmiş (aa ba ca da…) 40 beyitten oluşmuş, asıl konuyu anlatan bölüm ise mani tarzı kafiyeyle (aaxa) yazılmış 101 dörtlükten meydana getirilmiştir.

Aruz ve hece ölçüsünün birlikte kullanıldığı bu eser de Kutadgu Bilig gibi on birli heceye denk gelen “fa’ûlün fa’ûlün fa’ûlün fa’ûl” aruz kalıbıyla yazılmıştır. Bu eser de dönemin diğer eserleri gibi Hakaniye (Çağatay) Türkçesiyle yazılmıştır.

Edip Ahmet Yükneki’nin eserinde kullandığı şiir tekniği ve aruz ölçüsü, Yusuf Has Hacip’in Kutadgu Bilig’te kullandığı tekniğin gerisindedir. Edip Ahmet Yükneki’nin sanatkâr kişilikli bir şair olmaması ahlaki bilgiler veren, didaktik bir sanatçı olması nedeniyle bu durum ortaya çıkmıştır.

Nazım birimi beyit ve dörtlüklerden oluşan bu eserini şair, Yusuf Has Hacib’in Kutadgu Bilig’i gibi aruz vezniyle ve Kaşgar Türkçesi ile yazmıştır. Şairin bu eserini nerede ve ne zaman yazdığı kesin olarak bilinmemektedir. Atabetü’l-Hakayık’ın Kaşgar şivesiyle, Uygur harfleriyle yazılmış ilk yazması İstanbul’da Ayasofya Kütüphanesi’nde bulunmaktadır. İlim âlemine ilk defa 1918’de Necip Asım tarafından sunulmuştur.

Genel Özellikleri:

  • Konusu din ve ahlaktır.
  • Didaktik (öğretici) bir eserdir.
  • Gazel ve kaside denilebilecek tarzda şiirler vardır. Eser mesnevi tarzında yazılmıştır.
  • 46 beyit ve 101 dörtlükten oluşmaktadır.
  • Aruz ölçüsüyle yazılmıştır.
  • Telmih (hatırlatma) sanatı kullanılmıştır.
  • Eser 14 bölümden oluşur. Baştaki beş bölüm giriş, şairin “nevi” adını verdiği sekiz bölüm asıl konu, sondaki bir bölüm de bitiriş bölümüdür.
  • Giriş bölümleri kaside biçimiyle (aa ba ca da…), asıl konu ile ilgili bölümler ve bitiriş bölümü dörtlüklerle (aaba) yazılmıştır. Giriş bölümünde 40 beyit, asıl konu ve bitiriş bölümlerinde 101 dörtlük vardır. Eserin tamamı 484 dizeden oluşur.
  • Eser geçiş dönemi edebiyatı ürünüdür.
  • Hakaniye (Çağatay) Türkçesiyle yazılmıştır.

Atabetü’l Hakayık’tan:

Bilgiye Dair

Pahalı akçadır, bilgili insan
Bilgisiz cahilde bir kalp akçadır

Bilgisizlik yüzünden bir nice halk
Öz eliyle put yapıp “Tanrı’m budur” dedi

Cömertlik

Cömert ol, sana söz, sövgü gelmesin;
Sövgü gelecek yolu cömertlik tıkar

Bu halkın seçkini cömert insandır
Cömertlik şeref, can ve güzellik arttırır

İyilik

Müslümona müşfik ve merhametli ol
Kendüne düşündüğünü Müslümona da düşün

Sana cefa edene (sen) vefa ile karşı koy
Ne kadar yıkansa kan, kan ile temizlenmez

Münacaat

İlahi, pek çok hamd ederim sona
Senin rahmetinden hoyır umarım

Övebilir mi seni bu dilim?
Gücümce öveyim, yardım et bana

Kendisine Dair

Adım Edip Ahmed, sözüm edeb ve öğüttür
Özüm (bu dünyadan) gitsem de sözüm burada kalır

Güz gelir, yaz geçer, bu ömür gider;
Su bahar ve bu sonbahar ömrü tüketir

Kur’an-ı Kerim-Hadisler

Yok, idim yarattın, yine yok kılıp
Yine var ideceksin, bunu ikrar ederim

Bilgiyi ara usanma, bil ki o Hak Resulü
“Bilgiyi Çin’de bile olso arayınız” dedi.