Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatının Genel Özellikleri Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatının genel özellikleri şunlardır: Yazı diliyle konuşma dili arasındaki fark ortadan kalkmış, dildeki sadeleşme çalışmaları sürmüştür. Edebiyatımız bu dönemde toplumcu bir karakter kazanmış, gerçekçi bir anlayış hedeflenmiştir. Aruz ölçüsünün yerini hece ölçüsü almış, şiirlerde de günlük konuşma dili kullanılmıştır. Şiirin biçimce daha da serbestleşmesi sağlanmıştır. Şiir, roman, hikâye, tiyatro ve öğretici metin türlerinde önemli gelişmeler olmuştur. Cumhuriyetin kuruluşuyla 1940 (İkinci Dünya Savaşı) yılları arasında eser veren şair ve yazarlar genellikle daha önceki Milli Edebiyat akımının etkisinde tam anlamıyla ‘yerli’ ve ‘halka doğru’; veya Batı’nın, özellikle Fransız edebiyatının etkisinde kişisel yollarında yürümüşlerdir. Cumhuriyet edebiyatının temelinde İstiklal Savaşı ve Atatürk devrimleri vardır. Şiirler, romanlar, hikâyeler bu iki konu ile doğrudan ya da dolaylı olarak bağlantılıdır. Milli duygu ve heyecan geliştirmeye yönelik bu çabalar Milli edebiyatın bir devamı niteliğindedir. Milli edebiyatla başlayan halka inme, Anadolu’yu tanıma çabası bu dönemin edebiyatında ana ilkelerden olmuş, Türk halkının her kesimi edebiyata girmiştir. Artık edebiyat İstanbul’un sınırlarını tamamen aşmıştır. Yeni kurulan devlet ile yapılan bazı devrimleri halka tanıtmak ve benimsetmek görevi Cumhuriyet dönemi sanatçılarına düşmüştü. Sanatçı, siyaset ile halk arasında bir köprü olmuş, devrimleri yorumlamış, açıklamış ve savunmuştur. Yeni dil ve eski dil tartışmaları Cumhuriyet ile noktalanmış, siyasi güç, olayı tekeline almış ve Türk Dil Kurumu’nu kurarak dilde geri dönülmez bir yenileşmeye yoluna gidilmiştir. Ancak bazen çok aşırıya gidilerek halkın anlayamadığı kelimeler dile konularak Türkçe yabancı bir dil haline gelmiştir. Cumhuriyet’ten önce sadece sempati duyulan Türk Halk sanatları ve folkloru ön plana alınmış, öncekilerin küçümsediği Karacaoğlan’ın, Yunus’un tarzı örnek alınmıştır. Artık harf benzerliği de kurulan Batı edebiyatı daha yakından takip edilmiştir. Türk edebiyatı, batı edebiyatının yeniliklerini, akımlarını uygulamaya başlamıştır.
Kurtuluş savaşı… Ve neden kızı kötülüyorsunuz bilmemek ayıp değildir. Sizin yaptığınız ne peki insanlık sergileyin biraz. Cahillik bu değil siz de gidin cahilliği araştırın.
Tilbe, İstiklal Savaşı derken ulusun bağımsızlığı için verdiği “İstiklal” savaşından bahsediyor. Yanıtla
Arkadaşlar siz (Tilbe, Beyza, Oğuzhan) nasıl kişilersiniz hiç mi edebiyat, tarih gömediniz? İnsan kendi tarihinin en önemli savaşını bilmez mi yazık yazık… Yanıtla
Yorum yapmayacaktım ama gerek duydum. Tilbe , Beyza ve Oğuz yaşlarınız kaç bilmiyorum. Eğer ki yaşınız 13’ten küçükse saygım sonsuz bir şey diyemem ama 13’ten büyükseniz sizlerden utanç duyuyorum. Yani Ecdat tarih yazmış nesil onu okumaktan üşeniyor derler ya aynen o misal. İstiklal savaşı bizim dış güçlere karşı verdiğimiz destansı mücadeledir. Kurtuluş savaşıdır. Bağımsızlık savaşıdır. Sizlerin böyle rahat yaşaması için verilen savaştır. Yazıklar olsun… Yanıtla
Ultra zeka arkadaşlar Tilbe, Beyza ve Oğuzhan… İstiklal savaşı diye bir şey mi var derken savaşın isminin o olmamasından bahsediyorlar bilmemeleri mümkün mü acaba? Kendi kendinize milleti ayıplayıp kendinizi övüyorsunuz. Ben de ilk defa burada gördüm böyle bir isim kullanılmasını o savaş için bundan bahsediyorlar. Yanıtla
Arkadaşlar herkesteki düşünce tarzı aynı, yapmayın ya biri yanlış bir şey dese de atlasak diye bakıyorsunuz. Bunları abartarak söylemek nedir yani. Gidin yarınki edebiyat sınavınıza çalışın. Yanıtla
İyi özetlemişsiniz elinize sağlık. Yarın yazılı var, buradan çalışıp gireceğim. 60-70 alsam yeter. ;D Yanıtla
Ey zekasında bencil yabancılar. Kiminizin yorumu insanları yargılamak üstüne yazılmış. Soruyorum şimdi size… Siz kimsiniz ki insanları bilmedikleri şeyler icin ayıplıyorsunuz. Kurtuluş savaşının diğer adının istiklal savaşı olduğunu bilmemesi çok doğal değil mi? Niye ayıplıyosunuz ki. Gurur duyup onlara yeni bir şey öğrettik diyeceğiniz yerde homurdanıp yerden yere vuruyorsunuz. Bence yer yarılsın ve siz içine girin… Yanıtla
Arkadaşım önce bir deneme sınavı yap, yanlış yaptığın soruları belirle ve o yanlış olan soruların konularına çalış bence.
Arkadaşım ne olmuş sanki İstiklal Savaşı’nı Kurtuluş Savaşı olarak bilmiyorsa. Önemli olan onları unutmamak. Yanıtla
Cumhuriyet döneminde bazı sanatçılar kişisel bazı sanatçılar toplumsal sorunlar mı işledi bunu öğrenmek istiyorum. Yazıyı okudum fakat göremedim. Teşekkür ederim şimdiden. Yanıtla
Özellikle 1940’a kadar olan kuşak toplumsal konuları; 1940’tan sonraki kuşak ise bireysel konuları işlemiştir.
1940’a kadar sanatçılar ağırlıklı olarak toplumsal konuları işlerken bazı sanatçılar örneğin Abdülhak Şinasi hisar bireysel konuları işlemiştir. Özetle 1940’lara kadar sanatçılar yalnızca toplumsal konuları işlememiştir.