Öne Çıkanlar

Bir olayın, olgunun gerçek nedenini bir yana bırakıp, onu güzel ve hoş bir nedene bağlamaya hüsn-i ta’lil denir. Bu sanatta şair, sözünü ettiği olayın ya da durumun asıl nedenini bilir; ama bunu bilmiyormuş gibi davranıp, o olaya başka bir neden bulur. Hüsn-i talilde gösterilen neden gerçek olmamalı, fakat güzel olmalıdır. Gösterilen neden gerçek olursa hüsn-i ta’lil yapılmış olmaz. Şair, dış dünyaya duygularının penceresinden bakar ve bu sanata başvurur, böylece şiirini, değişik bir hayal dünyası ile zenginleştirir.

Hüsn-i Ta’lil Sanatına Örnekler:

“Gülleri kırmızı olduğu için seviyorum.” dediğimizde hüsn-i talil yapmış olmayız. Ancak “Güller, yüzünün renginden utandığı için kızardı.” dediğimizde hüsn-i ta’lil yapmış oluruz. Çünkü güllerin kırmızı olmasını biz farklı bir nedene bağlamış olduk:

Yüzünün renginden utandığı için güller kızardı.

“Saksıda ruhumun bütün yası var
Derdimle soluyor açılan gonca”

dizelerinde gonca, açılmamış veya açılmak üzere olan çiçektir. Goncanın solma nedeni ise genellikle susuz kalmasıdır. Ama şair bu geçek nedeni dikkate almayıp, goncanın solmasını kendince güzel bir nedene bağlamıştır: Benim derdimi öğrendiği için gonca soluyor.

“Ateşten kızaran bir gül arar da
Gezer bağdan bağa çoban çeşmesi”

Bu dizelerde suyun bahçeler arasında akması eğimle ilgilidir. Yukarıdan aşağı doğru belli bir eğimle akar su. Ama şair bu gerçek nedeni, suyun akmasını, daha güzel bir nedene bağlamıştır. Bu da susuz kalan bir gül bulup, ona su vermektir.

“Toprak bir bakışınla kızıl renge büründü
Yıldızlar ülfet için gündüz göründü”

dizelerinde toprağın kırmızı olması, içindeki demir minerallerinin paslanmasından kaynaklanmaktadır. Bu, topraktaki kızıllığın gerçek nedenidir. Şair ise bu kızıllığa, farklı bir neden yüklemiştir. Bu da sevgilinin o yakıcı bakışlarının toprağı kızıl hâle getirmesidir. İkinci dizede de bir hüsn-i ta’lil vardır. Bildiğiniz gibi yıldızlar gündüz pek görünmez. Bu, güneş ışınlarının havada yansımasından kaynaklanır. Sabah güneş doğarken ve akşam batarken yansıma azaldığı için yıldızlar hafif hafif görünür. İşte şair bu doğa olayını, kendince güzel bir nedene bağlamıştır: Sevgili ile dost olmak için yıldızlar gündüz de görünür.